Sri Lanka Hint Okyanusu’nun incisi bir ada ülkesi. Hindistan’a sadece 31 km mesafede, ancak bağımsız bir Sosyalist Cumhuriyet. Ülke Asya deniz yolları üzerindeki stratejik önemi ve doğal kaynakları ile tarih boyunca Avrupa’nın sömürgeci devletlerinin yönetiminde kalmış. Ancak II. Dünya Savaşı’ndan sonra bağımsızlığını kazanabilmiş genç bir Cumhuriyet…

Bağımsızlık sonrası tarihi, kültürü ve doğal güzelliği ile turist çeken ülke, 1980′ lerde başlayıp 30 yıl süren iç savaş ve doğal felaketler ile 2009 yılına kadar içine kapanmış.
Son 10 yılda gittikçe popülerleşen Sri Lanka, ülkeye çok sayıda turist çekmektedir. Son yıllarda Türk gezginlerin de daha çok ilgi göstermeye başladığı Sri Lanka henüz bozulmadan görmeye değer bir ülke.
Biz dört gezgin Sri Lanka’yı aylar öncesinden programımıza aldık ve Ocak-2020 tarihinde gitmek üzere uçak biletlerimizi tam beş ay önce satın aldık. Bilet ve gezi süremizi belirleyince rotamız üzerinde çalışmaya başladık. Önce niçin bu ülkeyi gezmek istedik, neler bulduk bakalım, sonra rotamızı paylaşalım.
Niçin Sri Lanka?
Sri Lanka küçük bir ada ülkesi, iyi bir planlama ile adanın çoğunu gezip, her bölgede farklı bir tat alabilirsiniz.
*Türk turistlere her türlü pasaporta vize istemesine rağmen vize almak kolay. Online veya kapıda 10 dakika içinde bir aylık vize alınabiliyor. Kapı vize ücreti 40 dolar
*Bizim için ucuz bir ülke, otobüs ve trenle dolaşmak isterseniz her iki ulaşım aracı da çok ucuz, Sri Lanka’da şoförlü özel araç ile dolaşmak yaygın ve çok uygun fiyatlı, bu yol bizim de tercihimiz oldu. Bu konuyu ulaşım bölümünde detaylı anlatacağım. Yeme içme ve konaklama da bir Avrupa ülkesine göre çok ucuz. Sadece tarihi bölgede tarihi şehirlere ve müzelere giriş ücretleri (20-25 dolar) yüksek görünebilir.
*Halkı yabancılara çok saygılı, kibar, güler yüzlü.
*Uzun yıllar İngiliz sömürgesi olması nedeni ile İngilizce konuşan sayısı çok, iletişim sorunu yaşanmıyor.
*Her türlü ilgi alanı olan gezginlere hitap edecek özelliklere sahip.
*Tarih, kültür, din ile ilgilenenler için kutsal üçgende çok fazla şey bulabilirsiniz.
*Doğa yürüyüşü sevenler için Nepal gibi yüksek dağlar olmasa bile yemyeşil doğada yürüyüş yolları
*Kış ortasında deniz tatili yapmak isteyenler için Hint Okyanusu’nda yüzme, sörf, dalma, balina gözleme gibi aktivite çeşitleri bol
*Safari yapmak isteyenler için çok sayıda değişik hayvanları izleyebileceğiniz safari parkları
*Yoga, ayurveda, masaj ile ilgilenenlere özel yerler
*Sri Lanka’da mutlaka tren yolculuğu yapılmalı. Dünyanın en güzel tren yolculuğu hatlarından birinde yemyeşil doğa, çay tarlaları, köprüler, tüneller içinde unutulmaz tren yolculuğu. Bu yolculuk ulaşım için değil, sadece manzara izlemek için yapılabilir. Bizim gibi araba kiralasanız bile bu yolculuk özel olarak yapılmalı.
*Özellikle Budizm ile ilgilenenler için, Uzak Doğu’da Budizm kurallarının en sıkı uygulandığı ülke. Sakin, huzurlu, hayvanlara zarar verilmeyen, güvenli bir ülke, para isteyenler oluyor ancak Colombo gibi büyük şehirler dışında gasp gibi bir endişe duyulmuyor.
*Budist tapınaklara girerken diz üstü ve askılı kıyafetlerin olmaması gerekiyor. Tapınakların sadece içinde değil, yakınında ayakkabılarınızı çıkartmanız gerekiyor. Buda heykeline sırtınızı dönüp fotoğraf çektirmeniz, budanın duruşunu taklit ederek poz vermeniz, yüksek sesle konuşmanız hoş karşılanmıyor. Diğer Uzak Doğu ülkelerinde kurallar bu kadar katı görünmüyordu.
*Hijyen açısından Hindistan kadar sorunlu görünmüyor. Temiz olduğunu düşündüğünüz lokantalar bulunuyor. Yine de sokakta yemek yememek ve musluk suyu içmemek gerekli. Doğası çok yeşil olduğundan Hindistan ve Nepal gibi tozlu hissedilmiyor. Şehirler arası yollar daha düzgün. Yolda trafik polisleri sürekli kontrol yaptığı için sürücüler arabaları yavaş ve dikkatli kullanıyorlar. Ancak araba kiralamayı düşünmeyin. Trafik İngiliz usulü soldan akıyor.
*Sağlık sorunu yok, aşı olmak gerekmiyor.
Kısa Tarihi
M.Ö 900 yılında Hindistan’dan gelenler Anuradhapura’yı (Sri Lanka) kurmuşlar. Zengin toprakları, çayları, değerli taşları ile tarih boyunca sömürgeci ülkelerinin gözü üzerinde olan bu toprakları 1505 yılında Portekiz ele geçirmiş, 1658 yılında Hollanda Sri Lanka’yı Portekizlilerden almış ve en son 1796 yılında İngiltere’nin sömürgesi olmuş. İngiliz yönetiminin etkisi idari ve mali sistemde halen görülmektedir. 1948 yılında uluslararası anlaşmaya bağlı olarak İngilizler adadan çekilmiş ve ülke bağımsızlığını kazanmış, 1972 yılında da Cumhuriyet yönetimine kavuşmuş. 1972 yılında ülkenin Seylan adı da kutsal topraklar anlamına gelen Sri Lanka ile değiştirilmiş.
Bağımsızlığını kazanan ülke 20.yy’da da huzura kavuşamaz. Hindistan’dan gelen Tamil gerillaları ülkenin kuzey ve doğusunda bağımsız devlet kurmak için gerilla savaşları başlatırlar. 1983-2009 yılları arasında ülkede kanlı iç savaş yaşanır. Tamil gerillaları zaman zaman bölgede hakimiyet sağlamış olsa da 2009 yılında hükümet güçleri Tamil gerillalarına ağır zayiatlar verdirir ve ülkede silahlı mücadele sona erer. Etnik ve dini farklılıklar nedeni ile 30 yıl kadar süren bu iç savaşta ülke çok zarar görmüş, ağır kayıplar yaşanmış. Ülkenin en önemli gelir kaynağı turizm yok olmuş, ekonomik kaynakları çay tarlaları, pirinç tarlaları tahrip olduğundan ülke fakirleşmiş. 2004 yılında yaşanan tsunami felaketinde de 35.000 kişi ölmüş.
Genel Bilgi
Güney Asya’da, Hint Okyanusu’ndaki inci adanın bir diğer adı da göz yaşına benzeyen şekli ve yaşadığı ağır acılar nedeniyle Hindistan’ın gözyaşı damlası. Resmi adı Sri Lanka Demokratik Cumhuriyeti. 1972 yılından önceki adı Seylan, ünlü Seylan çayı nedeni ile bildiğimiz bir isim. Evet tüm dünyaya ihraç edilen Seylan çayları bu ülkede üretiliyor.
Bu ada ülkesinin yüz ölçümü 65.610 km2, nüfusu 21 milyon kişidir.
Para Birimi:
LKR simgesiyle gösterilen Sri Lanka Rupisi ülkenin parası, Ocak/2020 bizim bulunduğumuz tarihte 1 dolar=178 LKR, 1 Türk Lirası=30 LKR civarında idi.
Milli Gelir :
Sri Lanka kişi başına milli geliri 2018 tarihi itibariyle 4,214 dolar ile orta alt gelir düzeyinde bir ülke. Ülkenin en önemli ihraç ürünleri, çay, tekstil ürünleri, kahve, baharat. Ülkemize en çok ihraç edilen ürünleri de bildiğimiz Seylan çayıdır. Ülke milli geliri yüksek olmayan yani fakir bir ülke olmasına rağmen okuma yazma oranı son derece yüksek % 95 civarında.
Etnik Gruplar:
Sri Lanka halkının 70’i Sinhalalar, %11’i Sri Lankalı Tamiller, % 9’u Sri Lankalı Moors bunun dışında Hint kökenli gruplar.
Din:
Halkın %70’i Budist, %12’si Hindu, % 9’u Müslüman, % 7’si Hristiyan inancını benimsemiş.
Dil:
Sri Lanka’da en çok konuşulan dil Seylanca, ikinci dil olarak da Tamilce. Ülke Birleşik Krallığın egemenliğinde uzun dönem kaldığı için İngilizce de yaygın olarak kullanılıyor.
Prizler:
Elektrik prizleri 3 delikli, dönüştürücü yanınızda götürebilir veya otellerden isteyebilirsiniz. Aslında üç deliğin alttaki ikisi bizim fişlere uygun ancak fişi takarken üstteki üçüncü deliğe bir şey sokup kilidi açmak gerekiyor.
İklim:
Tropik bir ada olan Sri Lanka’da sıcaklık yılın hiçbir döneminde 22-23 derecenin altına düşmüyor. Haziran-Ekim ayları arasında güneybatı musonlar, Aralık ve Mart arasında kuzeydoğu muson yağmurlarından dolayı yağış almaktadır. Adaya seyahat için en uygun dönem ise orta ve güney alanlar gezileceğinden Aralık-Nisan aylarıdır.
Ulaşım
Sri Lanka’nın başkent Colombo’ya THY’nın direkt uçuşu bulunmaktadır. Qatar, Emirates, Srilankan Airlines, Gulf Air ve Salamair ile aktarmalı olarak uçulabiliyor. Biz Katar Havayolları’nın İzmir kalkış Doha aktarmalı uçuşu ile Colombo’ya uçtuk. Doha bekleme süreleri de sadece iki saat olduğundan toplam 10 saat süren rahat bir yolculuk yaptık. Ocak uçuşlarımız için biletlerimizi Eylül ayında gidiş dönüş 2300 TL gibi son derece uygun fiyata aldık. Kısaca Sri Lanka’ya ulaşım kolay ve fiyatlar o kadar mesafeye rağmen yine de makul kabul edilebilir. Gelelim adanın büyük kısmını dolaşacağımıza göre ülke içi ulaşıma.
Bizim Sri Lanka’daki keyifli ve rahat ulaşımımızdan söz etmeden önce tek başına gezen ve ekonomik ulaşım arayan gezginler için otobüs ve trenle ulaşımdan söz edelim. Sri Lanka doğal kaynaklarını başkent Colombo’ya en etkin yolla ulaştırmayı hedefleyen sömürgeci ülkeler, ülkeyi demir ağlar ile donatmışlar. Günümüzde de tren hem halkın hem de gezginlerin tercih ettiği çok ekonomik ulaşım tarzı. Birinci sınıf biletler için önceden rezervasyon yapılması gerekiyor, 2. ve 3. sınıflar için rezervasyon gerekmiyor ancak yoğun zamanlarda üçüncü sınıfta ayakta yolculuk etme ihtimalini de belirtelim. Bu arada trenin ulaşım amacı dışında özellikle belli bir bölgede (Kandy – Nuwarella – Ella) tüm turistlerin mutlaka binmek istediği ülkenin soluk kesen doğa görüntülerini görebileceğiniz bir araç olduğunu da belirtelim. Sri Lanka tren seferleri hakkında bilgiyi Sri Lanka Tren Yolları linkinden alabilirsiniz.
Diğer bir seçenek yerel halkın da kullandığı otobüsler. Biz tren yolculuğu yapmamıza rağmen hiç otobüse binmedik. Otobüsün fiyatlarının yüksek olmadığını öğrendim, ancak rahatlığı ve saatlere uyup uymaması konusunda yorum yapamayacağım. Sadece Hint üretimi otobüslerin dış görünüşlerinin rengarenk, çok sevimli olduğunu belirteyim.
Gelelim bizim için en keyifli ulaşım aracına. İki veya daha fazla özellikle dört kişi iseniz Sri Lanka’da çok yaygın olan yöntemi öneriyorum. Şoförlü araç; aracı rotanıza göre sadece şehirler arası yolculukta 40-50 dolara kiralayabilirsiniz. Ancak benim önerim Sri Lanka’ya ilk ulaştığınız andan son güne kadar sizinle olacak bir şoförlü araç kiralamanız. Biz bloglardan ve seyahat gruplarından aldığımız bilgi ile şoförümüz Gune’ye ulaştık ve tam iki hafta havaalanından alınıp son gün havaalanına bırakılacak şekilde araba ile gezdik. 780 dolar ücreti dört kişi paylaştık. Fiyatın karşılığını fazlası ile aldık, çok rahat ettik. Sri Lanka’da yaygın bir yöntem, otellerde şoförler için ayrı odalar var, şoförün konaklama, yeme içme her türlü maliyeti bu fiyatın içinde siz ücretin dışında başka bir ödeme yapmıyorsunuz. Gitmeden bir ay önce Guna ile facebook üzerinden yazışmaya başladık gezi programını birlikte yapıp, otellerimizi de birlikte seçtik, zorlandığımız yerlerde bizim otelimizi de ayırttı. Yol boyunca sürekli rehberimiz de oldu. İlk kez bir yolculukta çalışalım, öğrenelim, otobüs, tren yakalayalım derdine düşmeden VİP turu yapan zengin turistler gibi davrandık. Aslında bu durum Sri Lanka’da en yaygın, klasik ulaşım yöntemi. Sri Lanka’yı düşünen gezginler bizim rahatlığımızda gezmek isterseniz şoförümüz ve rehberimiz Gune’nin iletişim numarasını özelden paylaşabiliriz.
Bu arada biz çok sınırlı kullansak da Uzakdoğu’nun en sevimli ulaşım aracı tuktuku unutmayalım. Bir motorla çekilen üç tekerlekli ufak araçlar. Binmeden pazarlık yaparak son derece uygun fiyatlarla şehir içinde dolaşabilirsiniz.
Konaklama
Sri Lanka konaklama için booking.com ve agoda.com’dan tercihlerinize göre her türlü otel bulunabilir. Yemyeşil ülkede çay tarlalarının kıyısında veya deniz kenarında lüks otellerde kalabileceğiniz gibi daha mütevazı aile işletmeleri de uygun fiyatlı, temiz hizmet sunmaktadır.
Biz genellikle 3 yıldızlı ve aile işletmelerini tercih ettik kahvaltı olmasına dikkat ettik. Temiz, güler yüzlü hizmet aldık, sabahları Amerikan veya continental kahvaltı tercihinde bulunabileceğiniz gibi yerel kahvaltı da isteyebilirsiniz. Biz Rotiler, özel hamur işleri ile mükellef yerel kahvaltılar yaptık. Otel fiyatları güneye sahile yaklaştıkça artıyor. Gecelik iki kişilik odaya 25-40 dolar arasında fiyatlar ödedik. Toplam 13 geceye kişi başı 200 dolar civarında ödeme yaptık. Avrupa’da üç veya dört geceye ödeyeceğimiz rakamlar.
Sri Lanka Rotamız
Sri Lanka gezisinde en önemli nokta kalınacak süre ve gezi rotasını belirlemek. Adada ilgi alanlarına göre farklı bölgelere zaman ayrılabilir. Biz böylesine uzak bir ülkeye tekrar gitme şansımız olmayabileceğini düşünerek, mümkün olduğu kadar çok yeri koşturmadan gezmek istediğimiz için ayırabileceğimiz maksimum süreyi, iki haftayı ayırdık Sri Lankaya. İki hafta ayıramayanlar bir haftada koşturarak gezebilirler, yine de minimum 10 gün ayrılmasını önerebilirim. Süreyi belirledikten sonra sıkı bir çalışma gerekiyordu, hangi şehre ne kadar zaman ayırmalıydık. Sri Lanka, sadece deniz güneş için gidilecek bir ada değildi. Rotamızı haritada ayrıntılı olarak inceleyebilirsiniz.

Biz öncelikle Kültür Üçgeni ile ülkenin tarihi yerlerini ve önemli tapınaklarını gezmek de istiyorduk. Uçağımız başkent Colombo’ya iniyordu, acaba Colombo’da konaklamalı bir kaç gün geçirmeli miydi? Bu kararı vermek önemliydi, başkentler sanayi, ticaret merkezi olarak yüksek binaları, yoğun trafiği ile kaotik şehirler olabilirdi, çalışmalarımız sonunda Colombo’nun da tam beklediğimiz gibi cazip olmayan bir şehir olduğunu anladık. Colombo’da gece konaklamak yerine son gün şehri dolaşmaya karar verdik. Bu durumda bazı gezginler Colombo yerine diğer şehir Negombo’ da bir veya iki gece konaklamışlar. Biz havaalanından doğrudan asıl görmek istediğimiz Kültür Üçgeni bölgesine ulaşmak için Sigirya’ya gittik.
Sigirya’da 3 gece konaklayıp çevre gezilerini de bu şehirden yaptık. Sri Lanka’nın tarihi ilk kuruluş yeri ve başkenti Anuradhapura ve ikinci başkenti Polonnaruwa, geleneksel bir köy ziyareti, Sigirya kayasına tırmanış Srilanka’ya özel ayuverda masajı Sigirya’da yaptıklarımız arasında sayabildiklerimiz.
Sigirya- Kandy güzergahında Golden Temple, Dambulla Royal Cave Temple, Herbal Garden, Matale şehrinde çok renkli Hindu tapınağını gezdik. İrili ufaklı şehirlerden geçtik.
Kutsal şehir Kandy de iki gece konakladık; Buda’nın dişinin korunduğu tapınak burada. Öncelikle bu tapınakta kalabalık, görkemli akşam törenini izledik. Turistlere yönelik kültürel gösteri, etnik halk dansları, mücevher müzesi, batik atölyesi, Royal Botanik Bahçesi, şehir turu diğer faaliyetlerimiz oldu.
Kandy – Nuwarella arasında çay bahçelerinde gezip, çay topladık, çay fabrikalarında çayın işlenme sürecini izleyip Seylan çaylarımızı aldık, Ramboda Şelalesi’nde yeşillikler arasında yürüyüş yaptık.
Nuwaraella, 1800 metre rakımı ile Sri Lanka’nın en yüksek şehri. Ülkenin en yüksek dağı Pidurudalagale de burada, En yüksek dedi ise öyle aman aman yüksek bir dağ beklemeyin. Dağın yüksekliği şehrin yüksekliğinden 1000 metre fazla. Yemyeşil şehrin ortasında Gregory Gölü kıyısında şık Hollanda ve İngiliz stili evler sıralanmış, büyükçe gölde tekne gezintisi yaptık. Yine şehrin ortasında kocaman Victoria Park iyi düzenlenmiş, çok çeşitli bitkilerin ağaçların arasında uzun yürüyüş yaptık. Doğası ile öne çıkan bu güzel şehirde iki gece konakladık. Trekkingçiler ve Pidurudalagale Dağı’na tırmanmak isteyenler için 3 gece konaklamak daha uygun olabilir.
Nuwaraella- Ella arası meşhur tren yolculuğu yapacağımız güzergah idi. Şoförümüz araba ile Ella’ya gidip bizi beklerken biz ancak 3. sınıf vagonda bilet bulmuştuk, kimin umurunda kaçıncı sınıfta yolculuk yaptığımız en azından numaralı yerlerimiz var ayakta kalmadık diye sevindik. Üç saat boyunca gözümüzü pencereden bir an bile ayıramadık. Çay tarlaları, pirinç tarlaları, tarçın ağaçları, hindistan cevizi ağaçları, daha adını bilmediğim yüzlerce bitki, yumuşak eğimli tepeler yeşilin her tonunu sergiliyordu. Tüneller içinden, köprüler üzerinden, viyadüklerden geçerek unutulmaz bir yolculuk yaptık. Bu en güzel manzaralı yolculuk Kandy’den Ella’ya kadar 7-8 saat kadar sürecek şekilde de yapılabilir. Ancak biz Nuwaraella’da kalmak ve en güzel bölümü yeterli olacak düşüncesiyle Nuwaraella-Ella rotasını tercih ettik.
Ella tam bir turist kasabası. Yine yeşillikler içinde geniş bir cadde üzerine sıralanmış, barlar, publar restoranları ile halkın yaşadığı klasik bir Sri Lanka kasabası dışında Avrupa’da bir kayak merkezi havasında. Çok turist çeken kasabada önemli aktivite Little Adam Peak’e tırmanmak. Big Adam’s Peak tepesi başka bir şehirde ve zorlu bir tırmanış gerekiyor. Küçük tepe ise daha yumuşak, yine de biraz efor ve performans gerektiren bir tepe. Biz de tepeye tırmanıp kayaların üzerinden çevreye hakim manzarayı seyrettik. Ella’nın diğer önemli aktivitesi Nine Arch Bridge’e uzun bir yürüyüş, köprünün üzerinden tren geçmesini beklemek, rayların üzerinden yürümek, tabii biz de bu keyfi yaşadık. Yaşadığımız bu tren deneyimi bize az gelmiş olacak ki Godot’ u bekler gibi tarihi Demodara istasyonunda yerel halk ve turistlerle bilikte yine heyecanla trenin gelişini bekleyip özel kavisli dönüşünü izledik. Ella için iki gece konaklama yeterli geldi.
Ella’dan sonra artık güneye sahile inme zamanı gelmişti. İlk durak Mirissa, ikinci durak Unawatuna plajları oldu. Mirissa’da iki gece, Unawatuna’da bir gece kalıp pembe plajlarında okyanusta yüzme keyfi yaşadık, üstelik ocak ayında.Yolculuğun sonundaki üç gün tam dinlenme deniz güneş tatiline döndü.
Unawatuna’dan yarım gün Galle şehrine gidip, meşhur Durch Fort tarihi bölgeyi ve Galle içini dolaştık. Galle şehir içi biraz karışık, düzensiz, Hollanda sömürge döneminden kalan kale ise tarihi binaları, mimarisi, kafeleri ile görülmesi gereken asıl surların üzerinde Sri Lanka güneşinin batışının seyredileceği bir yer. Özellikle bizim için unutulmaz Sri Lanka gezimize böylesine güneş batışı manzarası ile veda etmek ayrı bir anlama sahipti.
Bu arada Mirissa Galle arasında Sri Lanka’ya özgü balıkçı manzarasından söz edelim. Stilt fishermen “çubuklar üzerinde oturarak avlanan balıkçıları” görüp doğal olarak fotoğraflarını çekmek istedik. Ancak çok ilginç durum, balık avlama sezonunda bu görüntüyü çekebiliyorsunuz. Bizim gittiğimiz tarihte sezonu uygun olmadığı için balıkçılar o şekilde balık tutmuyorlarmış. Yine de belirli yerlerde üç beş balıkçı direklerin üzerinde balık avlıyormuş gibi oturuyorlardı. Ancak bu sezon balık değil turist avlama mevsimi imiş. Arabadan inip fotoğraf çekmeye geldiğimiz an hemen yanımıza bir kaç kişi yaklaştı. Balıkçıların fotoğrafını çekebilirsiniz ancak 3000 rupi vermeniz gerekiyor dediler. Yani balıkçılar sadece poz veriyorlardı. Çaresiz uzaktan çaktırmadan foto çekmeye çabaladık.

Gelelim Colombo’ya, başkenti son güne bıraktık, Unawatuna’dan yola çıkıp öğlen ulaştığımız Colombo’nun mutlaka görülmesi gereken bir kaç yerini yoğun trafik ve karmaşa içinde gezdik. Türkiye dönüşümüz gece saat 2’de olduğundan tüm gün Colombo’da dolaşmış olduk. Colombo’da özellikle görülecek yerler arasına kırmızı ilginç mimarisi ile Jumi Ul Alfar Mosque, Budist Tapınağı Bellanwilla Rajamaha Viharaya ve Viharamadevi Parkıeklemenizi öneriyoruz.  Bu kadar büyük şehir havası da bize yetti.

Yeme İçme
Sri Lanka mutfağı Hindistan mutfağına benziyor. Zaten Sri Lanka’yı gezi rotasına dahil etmiş kişinin öncesinde yeterince değişik mutfakları denediğini bu ülkede fazla titiz davranmayacağını varsayıyorum. Benim için de Hindistan ve Nepal deneyimlerimden sonra Sri Lanka mutfağı daha zengin ve hijyen olarak daha temiz geldiği için çok çeşit tatmaya çabaladım. Belki Hindistan deneyimi benim hijyen açısından en zorlandığım ülke olduğu için yemeklerini denemekten kaçınmıştım. Burada daha güvenli ve iki haftalık sürede Sri Lanka mutfağı hakkında oldukça fikir sahibi olduk. Gelelim başlıca yemeklere…
Öncelikle roti: Bizim bazlama dediğimiz kalın hamurla yapılan hamura benzeyen her yemeğin yanında bir şekilde var olan roti son derece lezzeti geldi.
Rotinin ince kıyılmış, pilav gibi yapılıp başka yemeklerle karıştırılanı Kotti,. hopper ise yine hamurdan rotiye göre biraz daha büyük krep şeklinde. Tüm bunlara hamur işi diyoruz tabi onların hamurları ülkede buğday olmadığından buğday unundan değil daha çok pirinç unundan yapılıyor. Hindistan cevizi de bol olduğundan birçok yemekte bulunuyor. Yağı da kullanılıyor. Sri Lanka mutfağında soğan bol kullanılıyor ve baharatca zengin. Budist ağırlıklı ülkede biftek ve et ürünleri daha sınırlı, ancak bol tavuk ve balık yiyebilirsiniz. Ayrıca pirincin de çok bol olduğunu söylemeye gerek yok tabi ki bu pirinç ülkesinde. Yine Hindistan’da olduğu gibi Rice-Curry, Dhal Bat buranın da pirinçli ve yanında çeşitli soslar olan yemekleri.
Biz Sri Lanka’da ilk günümüzde bir köy ziyaretinde kadınların yemekleri yanımızda pişirip bize sunmaları ile gezimize başladığımızdan hep yemek çeşitlerine ilgimiz oldu tüm gezi boyunca.
Porselen demlik ve fincanlarla İngilizlerden kalan çay sunumu geleneği sürüyor, her yerde lezzetli çay içebilirsiniz.
Alışveriş
Srilanka’da büyük AVM’ler yok, zaten olsa da bizim oralarda zaman geçirmek gibi bir niyetimiz yoktu. Dünyanın en büyük çay üretici ülkeden alınacak ilk şey Seylan çayı tabii ki. Gerçi Seylan çayı ülkemize en çok ithal edilen çay ve market raflarımızı süslüyor. Ancak gezinizin bir bölümü her halükarda çay tarlalarında ve çay fabrikalarını ziyaretle geçecek. Çay fabrikalarında son derece profesyonelce çay işleme süreci anlatılıp, yoğunluğuna göre sınıflandırılmış, tadım da yaptırılarak paketlenmiş satılıyor. Tabii buradan aldığınız çaylar biraz daha yüksek fiyatlı. Arzu ederseniz halkın alışveriş yaptığı marketlerden daha uygun fiyatla çay alabilirsiniz. Seylan kahvesi yerel kahvelerde marketlerde var, ancak ülke kahve üretiminde dünya çapında olmadığı için kahve almanıza gerek yok.
Sıkı durun Sri Lanka’dan asıl almamız gereken değerli taş, mücevher. Ülke tam değerli ve yarı değerli taş üretimi ile biliniyor; safir, yakut, ametist, agate, topaz, ay taşı bazı taşlar. Özellikle mavi safir ülkeye özgü. Birçok büyük mücevher dükkanı hem devlet gözetiminde hem de sertifikalı işlenmiş, mücevher haline getirilmiş veya doğal taş satıyor. Biz mücevher düşkünü olmamamıza rağmen almadan duramadık. Bir göz atın belki bütçenizden bir miktar da taşlara ayırabilirsiniz.
Ayrıca tarçın, karabiber gibi bu ülkede yetişen baharatlar, ayuverda ürünler, kremler değişik yağlar da ilginizi çekebilir. Yine ebony, teak, mara, tuna, kaduru gibi ağaçlardan yapılan mask ve heykeller ile çeşitli objelerden de uzak duramayacaksınız…
Sri Lanka gezimizden döner dönmez bu uzak ve her anlamı ile farklı ülkede yaşadıklarımızı hemen yazmak istedim, bugün yazımı tamamlarken fark ettim ki; Sri Lanka gezimiz çok iyi planlanmış, yeterince yeri rahatça gezebildiğimiz, hem konforlu, aynı zamanda ekonomik bir gezi olmuş. Sri Lanka’yı gezi programlarına almak isteyenlere özelden her türlü bilgiyi paylaşabiliriz.
Ancak görmediğimiz yerler oldu mu sorusunun cevabı ise evet. Zaman ve kaynak ayırabilme imkanımız varken bilerek gezmediğimiz yerlere bakalım.
*Safari park gezisi; Ülkede birden çok yerde safari imkanı var, ancak biz geçen yıl Asya’nın en iyi safari parkları arasında sayılan Nepal Chitwan’da üç gece kalmalı hem jeep hem fil safarisi yapmıştık, bundan sonraki safari deneyimini Afrika’ya bırakmaya karar verdik.
*Sri Lanka’ya özgü bakıma muhtaç fillerin barındırıldığı fil yetimhanesini duygusal nedenlerle özellikle görmek istemedik.
*Balina gözlem turuna katılmadık, 50 dolar ödeyip, tüm günümüzü ayırıp, dalgalı bir denizde balinaları görememe ihtimali de olduğu için ilgi göstermedik bu tura.
*Big Adam’s Peak’e tırmanmadık. Little Adam Peak bize yetti, zaten bir çok bölgede uzun yürüyüşler ve tırmanışlar yaptık, Big Adam’s Peak dağcıların, trekkingcilerin ilgisini daha çok çekebilir.
Son Söz
Yazının Niçin Sri Lanka bölümünde ülke hakkında birçok bilgiyi özetledim. Sri Lanka’yı istediğimiz gibi rahat rahat 13 günde gezdik. Sri Lanka’nın kuruluşundaki sarayları, tapınakları, müzeleri, şehirleri gezdik. Yemyeşil çay tarlalarından çay topladık, pirinç tarlaları, kraliyet botanik bahçeleri, baharat bahçelerini dolaştık, Ademin ayak izlerinin olduğu düşünülen efsanevi tepelere, aslan kayalarına tırmandık, dünyanın en güzel manzaralı tren yolculuğunu yaptık yerel halk ile birlikte. Kutsal Buda Sidarta’nın dişinin korunduğu budist tapınağında törenlere katıldık, şelalerde serinledik, vadilerde yürüyüş yaptık, gölde katamaranla gövdeleri sular içindeki ağaçların arasında dolaştık. Srilanka’nın kutsal günü dolunay günü dualarımızı ettik. Ayuverda masajı yaptırdık. Dağların tepelerinde magaralarda devasa Buda heykellerini gördük. Ocak ayında pembe incecik kumlu plajlarda Hint Okyanusu’nun dalgaları ile oynadık. Sri Lanka’da düşündüğümüzden çok şey bulduk
Son 10 yılda dışarıya açılan, yemyeşil, halkının Budizmden gelen sakinliği, güveni ile okyanus ortasında henüz bozulmamış, sakin, huzurlu ülkeyi geç kalmadan ziyaret edin demek isterim farklı ülkeler, değişik renkler arayan gezginlere…

Sri Lanka’da görülmesi önerilen Pinnawala Fil Yetimhanesi yazımızı linkte okuyabilirsiniz.

Pinnawala Fil Yetimhanesi: Sri Lanka

10 COMMENTS

    • Bizim gibi şoförle gezerseniz hiç sorun yok. Şoför sizi havaalanından alıp havaalanına bırakıyor. Sri Lanka Hindistan’dan çok farklı. Yemyeşil, daha temiz ve halkı çok saygılı. Programınızı kendiniz yapıp 3 veya 4 yıldızlı otellerde kalıp son derece güvenli ve ekonomik gezebilirsiniz.

      • Yanıt için çok teşekkürler. Bizi cesaretlendirdiniz. Booking de bakıp sri lanka yazdığımda çok fazla farklı yerde farklı oteller çıkıyor. Konum olarak nasıl seçeceğiz acaba. Misal bi otelde konum pasıkuda yazıyor birinde pinnawala ,,, habarana.. vs. Tek bir otelde kalınmiyor anladığımiz kadarıyla . Hangi mevkilerde hangi sırayla kalacağımizi nasıl anlarız 🌸😊

        • İyi karar verdiğinizi gezi sonunda anlayabilirsiniz. Yazımı detaylı okudunuz sanırım. Kaç gün kalmayı planlıyorsunuz, rotanızı nasıl çizeceksiniz, ben harita üzerinde çok çalıştım, rotamızı öneririm. Hangi şehirde kaç gün kalmayı planlıyorsunuz ona göre kalacak yerleri belirleyip yer ayırtmanız uygun olur. Biz şoförümüz ile önceden facebookta yazıştık, otel ayırtırken sıkıştığımız yerlerde ondan destek aldık. Arzu ederseniz bana instagram veya facebooktan mesaj gönderin mesajla veya telefon ile daha detaylı bilgi verebilirim.

  1. bız ocak sonunda srılankaya gıtmeyı düşünuyoruz.bızde söförlu araba kıralayacagız.
    bıze sğfor ıetişim nosunu pylaşabılırmısınız

  2. Çok iyi yaparsınız. Uzak Doğu’ya ilgi duyan ve çok ülke gezmiş blogger olarak kesinlikle öneriyorum. Öncelikle gideceğiniz mevsime dikkat edin, yazıda açık belirttim. Rotanızı iyi belirleyip, bizim yöntemle şoförle dolaşmayı düşünürseniz bizim şoförümüzü de özellikle öneriyorum. Şimdiden keyifli geziler diliyorum.Tülay Yücel

Yorumunuzu Buraya Yazabilirsiniz

Yorumunuzu Giiniz
Please enter your name here