ANA SAYFA Türkiye Kars Kars Gezi Rehberi: Karlar İçinde Kars’a Yolculuk

Kars Gezi Rehberi: Karlar İçinde Kars’a Yolculuk

Kars, Doğu Anadolu’nun tarihi, serhat şehri  son yılların popüler destinasyonları arasında yer almakta. Şehir özellikle kış aylarında çok sayıda yerli ve yabancı turist çekiyor. Kars’a son yıllarda artan ilgide Doğu Ekspresi seferlerinin önemli rolü olduğu söylenebilir. Ankara’da başlayıp Kars’a kadar giden Doğu Ekspresi treninin yanında, 2019 yılında seferlerine başlayan yataklı ve yemekli Turistik Doğu Ekspresi Kars’ı özellikle kış aylarında bir cazibe merkezi haline getirmiştir. 

Niçin Kars
  • Kars  Kafkaslar’dan Anadolu’ya açılan kapı, stratejik konumu ile zengin tarihi ve kültüre sahip,
  • Unesco Dünya Mirasları arasında yer alan 1000 yıldan fazla geçmişe sahip Tarihi Ani Kenti mutlaka görülmeli,
  • Rusların 40 yıllık hakimiyeti döneminde Baltık mimari tarzlı taş binaları, geniş caddeleri, kalesi, kiliseleri, camileri, köprüleri ile farklı bir Doğu Anadolu şehri,
  • Kışın buz tutan Çıldır Gölü’nde yürümek, atlı kızaklarla gezmek ve göl de tutulan aynalı sazan balıklarını tatmak bambaşka bir deneyim,
  • Dünyada sadece Alpler’de bulunan kristal kar Sarıkamış Kayak Merkezi’nde ve bu kayak merkezinde yılın altı ayı kış sporları yapılabiliyor,
  • Sarıkamış Şehitleri anısına yapılan şehitlik ve Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi – Kanlı Tabya 19.yy’da bu toprakları korumak için canlarını kaybeden şehitlerimizin hüzünlü anılarını yaşatıyor,
  • Çok kültürlü topraklar zengin bir mutfak yaratmış bu coğrafyada. Kars’ın yüksek yaylalarında beslenen hayvanların lezzetli etleri ile yapılan yemekler ve illaki kaz eti. Erzurum Kars Platosu’nda doğal koşullarda beslenen hayvanların sütlerinden yapılan Kars kaşarı ve Kars gravyeri farklı lezzetler sunuyor,  
  • Kars edebiyat, müzik ve dans şehri. Ünlü Rus şairi Puşkin, Orhan Pamuk, Namık Kemal gibi yerli yabancı sanatçılarının  izlerini görebilirsiniz. Kars’ın yerel oyunlarının yanı sıra Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa ve Şeyh Şamil dansları ile şehrin farklı kültürünü hissettiriyor. Ayrıca Anadolu’nun geleneksel Aşık Atışmaları da şehirde yaşanacak deneyimler arasında…

Kısa Kars Tarihi

Kars’ta yerleşim 5000 yıl öncesine kadar uzanıyor. Şehir en görkemli dönemini M.Ö 9 ve 6.yıllar arasında Urartu Krallığı döneminde yaşamış.

Bölgede 885-1045 yılları arasında Ermeni Bagratuni Hanedanlığı hüküm sürmüş ve 961 yılında Ani hanedanlığın başkenti olmuş. Kars ayrıca 1918-1919 yıllarında Güneybatı Kafkas Geçici Hükümeti’nin de başkenti olmuş.

Kars, tarihi İpek Yolu üzerinde ve Anadolu’ya açılan kapı olarak tüm tarih boyunca hükümranlıkların hakimiyet kurmak istedikleri topraklar olmuş. Doğal olarak çok savaş gören şehrin bir adı da serhat şehri.

Urartular, Ermeniler, Moğollar, Persler, Selçuklular, Osmanlı ve Rusların hakimiyetinde kalmış şehir. 20.yy’ın başında da Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılmış.

Kars topraklarında yerleşen uygarlıklar, tarihi zenginlik ve kültürel çeşitlilik yaratmış. Eski şehirde Selçuklular, Osmanlıdan kalan kale, camiler, hamamlar, köprüler, evler korunmaya çalışılmış, bazıları restore edilmiş. Ruslar hakim oldukları 40 yıllık dönemde şehri mimari olarak yeniden yapılandırmışlar. Geniş, ızgara planlı caddelerde, Baltık mimari özelliklerinde, yöresel bazalt taştan üretilen büyük binalar, konaklar yapmışlar. 

Ulaşım

Kars Havaalanı’na İstanbul, Ankara, İzmir gibi üç büyük kentten ve toplam 12 şehirden direk uçuş bulunmaktadır. Kars Harakani Havalimanı şehir merkezine sadece 6 km uzaklıkta.

Ankara’dan başlayan ve Anadolu topraklarında uzun ve keyifli bir  yolculuk sunan Turistik Doğu Ekspresi ve Doğu Ekspresi trenleri  güzel bir alternatif. Özellikle turistik trenin yataklı vagonlarında yer bulmak zor olsa da, diğer trenin yataklı vagonlarını da deneyebilirsiniz. Yine de 24 saatlik yolculuk uzun derseniz, tren yolculuğunuzu Erzurum Kars, Erzurum Sarıkamış veya sadece Kars Sarıkamış arasında yapabilirsiniz. Biz İzmir-Kars gidiş dönüş uçak ile yapmamıza rağmen, karlar içinde tren keyfini eksik bırakmamak için Kars Sarıkamış arası tren yolculuğu yolculuğu yapmayı tercih ettik. 

Kars şehir içini yürüyerek dolaşmak kolay. Ancak çevreyi gezmeden Kars gezisi eksik kalacaktır. Tarihi Ani Kenti’ne İl Özel İdare Binası önünden ücretsiz servisler kalkıyor. Ancak bizim gibi Çıldır Gölü ve Sarıkamış gezinizin kapsamında olursa -ki olmalı- araba kiralamak veya taksilerle anlaşma seçeneğiniz kalıyor. 

Gezelim Görelim

Kars Kafkasya’yı Anadolu’ya bağlayan sınır şehrimiz. Şehir merkezinin yanı sıra çevresindeki tarihi değerler ve doğanın sunduğu güzellikler ile zengin bir şehir bizi karşılıyor. Kars küçük bir şehir gibi görünmekle birlikte çevresi ile birlikte en az üç gün ayırıp detaylı gezmeyi hak ediyor. 

Kars gezimize önce Kars eski şehir bölgesinden başlayalım.

Tarihi şehir merkezi rahatlıkla yürüyerek dolaşılabiliyor. Kale, camiler, kiliseler, hamamlar, bazı konaklar birbirine yakın. Ayrıca Rus döneminde yapılan  gösterişli taş binalar da yine o dönemde yapılan geniş caddeler üzerinde sıralanmış.

Kars Kalesi

Gezimize Kars Kalesi ile başlayalım. Tarihi Kars kalesi şehre hakim yüksek bir konumda hemen dikkat çekiyor. İç kale M.S 1153 yılında Selçuklulara bağlı Saltuklu Sultanı Melik İzzeddin zamanında, dış surların yapımına da ise 12.yy’da başlanmış. Anadolu’ya adım atan Timur 1386 yılında kaleyi yerle bir etmiş. Osmanlı Sultanı III. Murat 1579 yılında iç ve dış kaleyi yeniden yaptırmış. Rus işgali döneminde kale tahribata uğramış.

Kalenin içinde 12.yy’dan kalma bir türbe, askeri koğuşlar, tarlalar, koğuşlar ve mescit yer almaktadır. Kalenin üç kapısı bulunmakta, kuzeydeki kapısından hafif bir tırmanış ile kaleye yürüyerek ulaşıp Kars manzarası seyretmek mümkün.

On İki Havariler Kilisesi

Eski Kars’ta görülecek en önemli tarihi yapı olarak On İki Havariler Kilisesi’ni sayabiliriz. Kars kalesinin güney eteğinde konumlanmış kilise, 10. yy’da Gürcü Krallığı Bağratlı Hanedanı tarafından yapılan Ermeni-Gürcü Kilisesi. Rus İşgali döneminde Rus Ortodoks Başpiskoposluğu olmuş bu kilise. Kilise doğunun Ayasofya’sı olarak değerlendiriliyor.

Kilise 932-937 yıllarında yapılmış, 1064 yılında Türk hakimiyetine geçince camiye çevrilmiş, Rusların döneminde katedral, sonrasında tekrar cami, 1964 yılında müze ancak 1993 yılından bu yana Kümbet Cami olarak kullanılmaktadır. 1000 yıldan fazla geçmişi olan bu kilise mutlaka ziyaret edilmeli.

Ebul Hasan Harakani ve Evliya Cami

Ebul Hasan Harakani, İran Horasan bölgesinde Harakan köyünde doğmuş bir evliya. Anadolu’ya MS.11.yy’da Selçuklu akınları sırasında gelmiş ve 1033 yılında Bizans akınlarına karşı savaşırken Kars’ta ölmüş.  1579 yılında III.Murad döneminde Kars kale içinde Evliya Cami ve yanına Anadolu’nun ilk evliyalarından olan Harakani için türbe yaptırılmıştır.

Katerina Sarayı

Rus Çarı II.Nikola’nın eşi Katerina için yaptırdığı saray Kars Çayı’nın kenarında konumlanmış. Baltık mimarili tarihi taş yapı hastane, konak ve askeri birlik olarak kullanılmış, 1980 sonrası da tamamen terk edilmiş. 2015 yılında restore edilmiş ve Karslı bir işadamı tarafından otel olarak hizmet vermeye başlamış. Otel misafirleri için böyle bir otelde kalmak keyifli olsa gerek. Burada geceleme şansı olmayanlar, saray bahçesinde düzenlenen akşam partilerine katılabilirler. Biz kış akşamı, karlar içerisinde bahçede ateş karşısında, Karslı müzisyenlerin akordionları ile yerel müzikleri dinleyip,  sıcak şaraplarımızı yudumlayarak sarayın tarihi dokusunu kokladık.

Taş Köprü

Katerina Sarayı’nın hemen önünde, Kars Çayı üzerinde 1579 yılında II.Mahmut zamanında yapılmış taş köprü halen ayakta. Köprü yörenin bazalt taşlarından yapılmış.

Mazlumoğlu Hamamı – Puşkin Hamamı

Taşköprü yanında Osmanlı mimarisi ile yapılmış üç hamam yer alıyor.  Mazlumoğlu Hamamı son yıllarda restore edilip turizme kazandırılmış. 18. yüzyılda Osmanlı Sultanı III. Murat’ın yaptırdığı hamamlar uzun yıllar hizmet vermiş, Kars’ın  Rusların hakimiyetinde olduğu dönemde ünlü Rus şair Puskin de bu hamamda yıkanmış. Onun kullandığı oda ‘Puşkin’in Şeref Yeri’ olarak düzenlenmiş içine Puşkin’in büstler, kitapları el yazmaları konmuş.

Kars Fethiye Cami

*tr.wikipedia.org

Kars Merkezde bir parkın içinde 19.yy’da Ruslar tarafından Baltık mimari tarzında yapılmış Ortodoks kilise yürüyerek dolaşırken karşımıza çıkıyor. 1985 yılında kilisenin kuleleri yıkılmış, iki minare eklenerek  camiye çevrilmiş. Orijinal yapısı bozulmuş olsa da gösterişli mimarisi dikkat çekiyor. 

Kars Baltık Tarzı Binaları

Kars’ın 1879 yılında Rusların yönetimine geçmesi ile şehir planlı yapılaşmaya geçmiş. Baltık tarzı ızgara planlı sokaklar üzerine taş binalar, konaklar, kiliseler inşa edilmiş. Günümüze kalan taş binaların bazıları kamu binaları olarak kullanılmaktadır.

1883 yılında bir Rus tüccar tarafından konut olarak yapılan bina bir dönem vilayet binası, sonra vali konağı olmuş, bugün valinin çalışma ofisi olarak kullanılmakta  Binanın solunda Atatürk Parkı var. 6 Ekim 1924 te Atatürk Kars’a gelir. Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa şiiri o dönem yazılır ve bestelenir. Atatürk Parkı’nın karşısındaki göz alıcı bina da halen Defterdarlık olarak hizmet vermektedir. Rus döneminde yapılan caddeler ve binalar arasında uzun uzun gezinebilirsiniz.

Bu binalarda yer alan şık kafeler ve restoranlar da şehrin dokusuna uymuş. Bu caddede Puşkin Cafe ve Kaz Evi’ni özellikle görmek istedik.

Tarihi Ani  Kenti

Kars gezisinde 1000 yıllık ören yeri Ani Kenti ilk ziyaret edilecek yerler arasında. Ani kenti Ortaçağ’ın en büyük, gelişmiş, İpek Yolu üzerinde yer alan ticaret ve din merkezi idi. Bu kent 2016 yılında Unesco Dünya Mirasları Listesi’ne alınmıştır.

Ani, Kars’ın güneydoğusunda, merkeze 42 km uzaklıkta, Ermenistan Türkiye sınırında, Arpaçay ve Alacasu Vadilerine hakim yüksek bir alana kurulmuş. Kafkaslardan Anadolu’ya ilk giriş noktasında kurulan bir şehir. Ani çok kültürlü, şehircilik, mimari ve ekonomik olarak güçlü, gelişmiş bir metropol. Zamanında 1001 Kiliseli şehir olarak anılan Ani’de 20 kilise, şapel ve anıt mezarlar bugüne ulaşabilmiş.

Surlarla çevrili, geniş şehir alanından 1000 yıl sonrasına kalanlar bile şehrin haşmetini gözlerimizin önüne sunuyor. Surların içinde en büyük katedral 1001 yılında haç planlı kırmızı taşlarla yapılmış. Bu katedral 1064 yılında camiye çevrilmiş.

Şehir içinde çok sayıda kilisenin yanı sıra Anadolu’da ilk Zerdüşt, Ateşgede Tapınağı da buradadır. Türklerin Anadolu’da yaptıkları ilk cami Ebul Manucehr Cami de Ani’de.

Ani’de Bronz ve Demir çağlarında ve Urartular döneminde yaşam olduğuna dair eserlere ulaşılmış. 6. yy’da da Ermeni beylerinin yerleşim alanı olmuş. Asıl parlak zamanları Ermeni Bagratlı hükümranlığı döneminde olmuş. 961-1045 yılları arasında bu krallığın başkenti olmuş. 100.000 nüfusa ulaşan metropol 1045 yılında Bizanslılar, 1064 yılında da Selçuklu sultanı Alpaslan tarafından alınmıştır. Ancak Selçuklular burada yönetimi üstlenmemiş, Ani, Şeddadi Beyliği’nin başkenti olmuş. Her dönemde değişik hükümranlıklar tarafından ele geçirilmek istenen kent, Gürcü Krallığı, Moğollar, Celayirli, Karakoyunlu, Timur tarafından işgal edilmiştir. Osmanlı Rus Savaşı sonunda Rusların eline geçen Ani, 1920 yılında Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına dahil olmuştur.

Çıldır Gölü

Kars ve Ardahan il sınırlarında olan Çıldır Gölü, Türkiye’nin en büyük tatlı su ve ikinci en büyük gölü de Kars gezisinin başka bir sürprizi. Baharda da güzel olan göl özellikle kış aylarında üzerinde gezme keyfi yaşatıyor. Tamamen buz tutan göl üzerinde yürüyerek veya faytonlu kızaklarla gezebilirsiniz. Ülkemiz ikliminde pek yaşayamadığımız bu deneyimi en soğuk ilimiz Kars’ta yaşayabilirsiniz. Tamamen buz tutmuş gölde gezip, aynı anda taze tutulmuş gölde yaşayan aynalı sazan balığını da tadabilmek ne eşsiz bir duygu. Yaz kış balık tutulabilen gölde kışın buzlar kırılarak balık avlanabilmekte. Turistler kırılan buzlarda kendi yiyecekleri balıkları tutabileceği gibi balıkçıların balık tutmasını da izleyebilirler. Keyifle göl üzerinde dolaştıktan sonra kıyıdaki tek restoranda balıklarınızı yiyip, yöresel aşık atışmalarını dinleyebilirsiniz.

Sarıkamış Kayak Merkezi

Çok kültürlü, tarihi kent Kars’a doğanın bir hediyesi de Sarıkamış Dağları. Türkiye’nin en yüksek rakımlı ve en soğuk şehri Kars’a yağan kar da özel. Dünyada sadece Alplerde yağan kristal kar Kars’a da ayrıcalıklı davranmış. Sarıçamlar arasında, kristal karlar üzerinde kayma şansı yanında, yılın 6 ayında karlı alanda hava çoğunlukla açık ve buzlanma olmuyor. Ülkemizdeki popüler kayak merkezleri kadar kalabalık olmayan ve yeterli yatak kapasitesine sahip merkez kayak severleri bekliyor. Sarıkamış kış sporları yapmak için uzun süreli kalınacak bir merkez. Ancak Kars gezinizde birkaç saat içinde, çam ağaçları arasında bembeyaz kristal karlar arasında dolaşıp, teleferik ile dağın zirvesine çıkabilirsiniz.  

Katerina Av Köşkü

Sarıkamış’ta Kayak Merkezi’nin yanı sıra tarihi köşk Katherina Av Köşkü ilçeye 1 km uzaklıkta. 19.yy’da Rus Çarı II. Nikolay’ın hasta oğluna rehabilitasyon amacı ile yaptırdığı köşk şu anda terkedilmiş durumda. Baltık mimarisi, taş yapıyı karşıdan görüp geçiyoruz. Şu anda bakımsız binanın da şehirdeki Katherina Köşkü gibi otel olarak restore edilme çalışmaları olduğu bilgisini aldık.

Sarıkamış Şehitliği

Birinci Dünya Savaşı sırasında, 1914 yılında Osmanlı ile Rusya arasındaki savaşta Osmanlı ağır yenilgi yaşamış. Kış koşulları altında iyi planlanamayan savaşta Sarıkamış’ta Kars’ı savunmaya çalışan 60.000 den fazla askerimiz donarak ölmüş ve toplu olarak gömülmüşlerdir. Onların anısına yapılan şehitlik Sarıkamış’a 6 km uzaklıkta. Hüzünlü bir ziyaret oluyor.

Kars Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi

Osmanlı İmparatorluğu 1734 yılından sonra doğu sınırlarını Rusya ve İran’dan korumak amacı ile tabyalar oluşturmuş. Tabyalar askeri birliklerin yerleştirildiği kapalı alanlardır. Kanlı tabya da o dönemde inşa edilen 46 tabyadan biri. Sultan III.Selim döneminde, 1803 yılında Yeni Tabya adı ile yapılan tabyaya, 1828 yılında Ruslar saldırmış vebir gecede tüm tabya askerleri şehit edilmiş. Bu tabya binasında Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi açılmış. Müzede savaş şartlarında askerlerin yaşamları silikon heykellerle canlandırılmış, tarihi belgeler ve asker mektupları yer almakta. Sarıkamış şehitlerinin anısına da şehitlerin çarıklarından oluşan şehitler yolu yapılmış. Müzenin bahçesinde Kars Anlaşması sonrası Ruslar tarafından Kazım Karabekir Paşa’ya hediye edilen beyaz vagon yer almakta. Şehir merkezine sadece 2,5 km olan bu müzeyi ziyaret ile bu kıymetli şehrin savunması için verdiğimiz şehitlerin yanında ülkemizin her karış toprağı için akıttığımız kanları tekrar hatırlıyoruz.

Kars Müzik ve Dans

Kars Üniversite öğrencileri ile genç nüfusun olduğu bir şehir. Belirli sayıda kafe, restoran açılmış. Ancak turistler için şehre özel gösteriler dikkat çekiyor. Kafkas müzikleri ve dansları ile öne çıkan Kars son yıllarda belirli restoranlarda Kars gecelerinde gösteriler sunmakta. Belirli özel restoranlarda örneğin Kars Kaz Evi, Puşkin Kafe Restoranda önceden rezervasyon yaparak yemeğiniz ile birlikte bu dansları izleyebilirsiniz. Biz oteldeki yemeğimiz sonrası Kars Sahne Gösteri Merkezi’nin geniş salonunda izledik dans gösterisini. Sabit bir ücret içinde çay kahve ve kuruyemiş servisi yapılmakta, alkollü içkiler giriş ücretinin dışında. İlk bakışta fazla turistik mi acaba diye biraz tereddüt etsek de, Kars’ta bu dansları izlemek son derece keyifli geldi.

Aşıklar Atışması

Anadolu’nun Aşıklar Atışması geleneği de Kars için turistik gösteriler arasına eklenmiş. Değişik, güzel bir deneyim oluyor yaşatılmaya çalışılan bu gelenek.

Yeme İçme

Kars çok zengin mutfağı ile farklı lezzetler sunuyor ziyaretçilerine. Kars 2000 metre yüksek rakımda, yaylalarda beslenen hayvanların lezzetli etlerinden yapılan yemekler sofranızda yer alacaktır. Yine Kars yaylalarında beslenen Kars kazı tatmadan ayrılmadık bu şehirden. Özel tarifi ile pişirilen kaz eti için en çok önerilen restoran tarihi binasında Kaz Evi, ancak rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Bir akşam hem kaz eti yemek hem de Kars dansları izleyebilirsiniz. Biz Kaz Evi dışında başka bir restoranda tattık.

Kars et yemeklerinin dışında hamur işleri ve bakliyat ürünleri ile yapılan yerel yemekler zengin Kars mutfağında yer almakta.

Alışveriş

Kars gezimiz yerel, özgün ve doğal ürünlerin alışverişi ile sonlanıyor. Kars kaşarı ve gravyerinin yanı sıra kaymağı, pekmezi, pestili, tereyağı, eriştesi, sucuğu, gibi çok çeşitli kahvaltılık ve süt ürünleri alabilirsiniz.

!878 yılı sonrası Ruslar tarafından Kars’a yerleştirilen Rus Malakanlar Boğatepe Köyüne yerleştirilmiş. Bölgede tarım ve hayvancılık ile uğraşan bu grup peynir üretimini de  tanıtmış yöre halkına. Bugün dünya çapında ünlü Kars gravyeri ve Kars kaşarı yanında özel Malakan peynir çeşitlerini de alabilirsiniz. Bugün Kars merkeze 1 saat uzaklıktaki Boğatepe Köyü’nde peynir üretimi devam ederken Türkiye’nin ilk peynir müzesi de burada kurulmuş. Bizim zamanımız olmadı ve bu köye gidemedik ancak şehirde çok sayıda peynir dükkanından peynir çeşitleriniz seçebilirsiniz. Bu arada Kafkas arı ırkının ürettiği Kars yayla balını ve arı ürünlerini de alışveriş listenize ekleyebilirsiniz.

Son Söz

Tarihi şehrimiz Kars turistik açıdan son yıllarda keşfedilmiş her anlamda zengin bir bölge. Yıllarca çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış, çok renkliliğini günümüze yansıtmış. Sadece şehir merkezi ile değil çevresi ile gezilecek görülecek bir şehir. Uzaklığına rağmen uçak ve tren ile ulaşım kolay ve keyifli. Zengin mutfağı daha önce tatmadığımız lezzetler sunuyor. Halkı turizm açısından bilinçlenmiş, hem sunulan ürünler hem de gezginlere yardımcı oluyorlar. İzmirli olarak kışın karlar içerisinde dolaşmak ayrı güzel geldi ancak bu yüksek plato ve yaylalar  sadece kışın değil baharda da keyifle gezilebilir.

NO COMMENTS

Yorumunuzu Buraya Yazabilirsiniz

Yorumunuzu Giiniz
Please enter your name here

Exit mobile version