Eski adı Eğin olan Kemaliye adını 1922 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ten almış. Şu alanda Erzincan’a bağlı olan ilçe, önce Elazığ’a sonra da Malatya’ya bağlıymış. Kemaliye Erzincan’a 163, Malatya’ya 175 ve Elazığ’a 145 km uzaklıkta. Bu illere havayolu ile ulaşıp buralardan araç kiralayarak Kemaliye’ye  ulaşılabilir.  Engebeli bir arazi yapısı olması nedeniyle yolculuk her 3 ilden de özel araçlarla yaklaşık 2.5 saat kadar sürmektedir. Malatya ve Elazığ’dan gelen yol, Malatya’nın ilçesi Arapgir’de birleşerek Kemaliye’ye  ulaşmaktadır. Ayrıca Ankara-Kars arasında sefer yapan Doğu Ekspresi  ile Kemaliye’ye yakın bir ilçe olan  Bağıştaş İstasyonu’nda  inilerek ulaşılabilir. Bağıştaş İstasyonu’ndan Kemaliye’ye servis araçları bulunmaktadır.  İlçe doğudan Munzur Dağları silsilesi, batıdan ise Sarıçiçek Dağları ile çevrili olup, denizden yaklaşık 900 metre yüksekliktedir. İlçe Fırat Nehri’ne karışan Karasu Nehri ile ikiye ayrılmaktadır.

Bölgede mikro klima iklimi görülmektedir. Halıcılık ön plandadır. Tarımdan çok meyve yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ceviz, elma ve dut önemli ürünleridir. Eğin dutu ve pekmezi bu nedenle meşhurdur.    

Tarihi 

İlçe önce Pers’lerin sonra Roma ve Bizans egemenliğinde kalmış. Malazgirt Savaşı ile ilçe Türklerin eline geçmiş,  Selçukluların Anadolu’ya egemen olmasıyla da Selçuklu hakimiyetine girmiş. Osmanlı İmparatorluğu zamanında Kafkasya’dan aileleri Eğin’e yerleştirip,  bu ailelerin İstanbul’da et satışını yönetmeleri üzerine bir ferman bulunmaktadır.  Daha sonra IV. Murat döneminde odun ve kömür kethüdalığı da Eğin’e verilmiştir. Büyük şehirlerde Eğinliler halen bu geleneği sürdürmektedirler.

Nüfus 

Kemaliye nüfusu, XVI. yüzyıldan itibaren artmaya başlamış, XIX. yüzyılda duraklamış, XX. Yüzyılda giderek azalma göstermiştir. İlçe nüfusu büyük kentlere, özellikle İstanbul ve Ankara’ya verdiği göçler nedeniyle 3000 lere kadar düşmüş, 2016’da ise 4900 civarında olduğu belirtilmiştir. Kemaliye okula yazma oranı yüksek bir ilçe olup, 65  profesör ile en fazla profesör çıkaran ilçe ünvanını kazanmıştır.

Konaklama 

Kemaliye’de ilçe merkezinde biri belediye tarafından işletilen  3 otel,  2 tane eski Kemaliye evlerinden restorasyonu yapılan konukevi, öğretmenevi,  PTT ve Tedaş misafirhaneleri bulunmaktadır.

Kemaliye’de Gezilecek Yerler

Kemaliye Evleri; Kemaliye kuruluşundan bu yana çeşitli kültürlerin bir arada yaşama özelliğini evlerine de yansıtmıştır.  Yeşillikler arasında yer alan evler, doğal çevri ile uyumlu bir mimariye sahiptir.

Kemaliye evleri, ilçenin topografik yapısına uygun olarak düşey olarak düşünülmüş tek katlı evler yerine 2-4 kat arası inşa edilmiştir. Evler genellikle eğimli araziye yaslanmıştır. Mağ adı verilen 3, 3.5 metrelik aks sistemiyle yapılmıştır. Evlerin alt katı bahçe ile bağlantılıdır ve soğukluk, kiler ve odunluk olarak kullanılır Ana katlar, taş duvarın üstü ile başlayan ahşap katlar, yaşam alanları olarak düzenlenmiştir. Divanhane, selamlık, sofa ve mutfak bulunur. Üst katlarda genellikle yatak odaları yer almaktadır. Damlar ise tarımsal ürünlerin işlenmesi ve kurutulması amacıyla kullanılmaktadır.

Kemaliye’de evlerin kapıları ve kapı tokmakları da  birer sanat eseri şeklinde yapılmış.

Kadıgölü Parkı

İlçe merkezinde yer alan Kadıgölü suyu kaynağı yanında yer alır.  Kaynaktan akan su şelale şeklinde ilçenin içinden akıyor. Akan suyu Kemaliyeliler soğutucu olarak kullanıyorlar. Suyun üzerinde eski ama halen faaliyette olan su değirmeni bulunuyor. Bu değirmende öğütülen undan satın alabilirsiniz.

Apçağa Köyü

Kemaliye’ye 6 km uzaklıktaki köy şair Ahmet Kutsi Tecer’in babasının köyü. Apçağa’lılar şairin  “Orada bir köy var uzakta” şiirini yazdığı köyün bu köy olduğunu belirterek sahiplenmişler. Köyün girişine bu dizelerin yer aldığı bir tak yapılmış.

Şairin adını bir sokağa ve kültür evine vermişler.  Köyde bulunan evler restore edilmiş, birde okuma odası yapılmış.  Köy bir gazete tarafından görülmesi gereken 10 köy listesinde yer almış.  Köy Kemaliye’yi ve Fırat’ı gören muhteşem bir manzaraya sahip.

Kemaliye’nin Arapgir tarafından girişinde kartal yuvası gibi bir kayanın üzerinde yer alan ve merdivenlerle ulaşılan ev de görülmeye değer.

Kemaliye Etnografya Müzesi

Daha önce Türk Halı Şirketi tarafından kullanılan bina,  1999 yılında Kemaliyeliler tarafından restore edilerek orta katta yaklaşık 600’e yakın eşya ve tarihi folklorik kıyafetin sergilendiği bir müzeye dönüştürülmüştür.  Müzedeki eserlerin neredeyse tamamı bağış ve bağışçılarının isimleri ile birlikte sergileniyor.

Taşyol

Fırat’ın aktığı Karanlık Kanyon’un 8.6 km lik sarp kayalıklarının yarılarak açıldığı, 5.5 km si tünel, 3.1 km si ise kayalık yamaç. Yolun yapımı 137 yıl sürmüş. Bu yol ile İstanbul ve Ankara’nın 220 km daha yakınlaşması amaçlanmış. 1800’lü yılların sonunda kayalar yarılarak 300-400 metrelik patika bir yol yapılmış.  1949’da yolun yapımına tekrar başlanır, Eğinliler bizzat yolun yapımında çalışırlar, ancak parasızlıktan yol bitmez. 1960’larda yol yapımı yine durur.  1983’de yine başlar, bitmez, 1993’de İstanbul’da Taşyol’a yardım gecesi düzenlenir, İl Özel idaresinin de katkısıyla 2002 yılında yol nihayet açılır. Bu sayede Karanlık Kanyon’un da turizme açılması sağlanmış olur.

Karanlık Kanyon

Karanlık Kanyon’u Taşyol ile birlikte değerlendirmek gerekir. Çünkü Taşyol Karanlık Kanyon’un bir kenarında yer alıyor. Kanyonun uzunluğu yaklaşık 9 km ve kenarlarında yükseklikleri 800 metreye kadar ulaşan kayalar yer alıyor.  

Bu kanyon dünyanın en büyük kanyonları arasında yer almaktadır. Kanyon’da 2004 yılından beri her sene Doğa Sporları Şenlikleri düzenlenmektedir. Ayrıca kanyonda botla, yaklaşık 1.5 saat süren gezinti  de yapılabilir.

Başpınar Köprüsü

Karanlık Kanyon’un üzerinde yer alan bu köprünün yapımı filmlere konu olmuştur. 1957 yılında yapılan köprü Keban Barajı’nın yapılması ile birlikte 1974 yılında su altında kalmış ve 23 köyün ulaşımı sekteye uğramış.  Özellikle suyun azaldığı dönemlerde feribotlar çalışmayınca köylerde önemli  sıkıntılar yaşanmaya başlanmış. Yapılan etüt çalışmaları sonucu buraya bir köprü yapılmasının verimli olmadığı yönünde raporlar verilmiş.  Recep Yazıcıoğlu’nun Erzincan’a vali olarak atanmasıyla birlikte,  1993 yılında köprünün yapımına başlanır.  Yöre halkının da büyük katkılarıyla 1997 yılında 83.5 metre uzunluğundaki köprü açılır.

Ocak Köyü

Ocak Köyü, Kemaliye’ye 40 km,  Arapgir’e ise 23 km uzaklıkta modern ve örnek bir köy.  Önceleri Şeyhler köyü olarak bilinen köy için genelde Hıdır Abdal Sultan Ocağı ismi kullanılır. Köy 13. Yüzyılda Hz. Muhammet soyundan gelen seyitlere tanınan Yeşil Sarık Sarma hakkına sahip Hıdır Abdal Sultan görüşünü benimseyen 12 haneyle kurulmuş.  Hz. Ali’nin torunu olan Hıdır Abdal Sultan anısına etkinlikler de düzenlenmektedir.  Köy Hıdır Abdal Sultan Türbesi, kitaplığı, alışveriş merkezi, bir trafik kazasında hayatını kaybeden Ali Gürer anısına yapılan müze, konuk evi, aş evi, güneş enerjili hamamı, spor tesisleri ve helikopter pisti ile modern, görülesi  bir köy.

Ali Gürer Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı denetiminde bir özel müze. Müzede  Mustafa Gürer’in özel koleksiyonu ve köy halkı ile çevre köylerden ziyarete gelenlerin bağışladıkları yaklaşık 1300 eser sergileniyor.  Müzenin açık bölümünde Atatürk Büstü,  Türk büyüklerinin kabartmalı resmi ve tarım araçları sergileniyor. Giriş  ve üst katta yöresel bakır el sanatları, günlük kulanım eşyaları gibi etnografik nitelikli eserler yer alıyor. Üst katta ise kütüphane bulunmakta. 

Kemaliye’de Ne Yenir

Öncelikle Lökhane’de Lök adı verilen tatlıyı tatmalısınız. Bu  tatlı dut, ceviz ve baldan yapılıyor, dut tadı baskın.Lökhane’nin hemen arkasında yöresel yemekler yapan bir restoran var. Burada bumbar, tirit, sırın, keşkek gibi  yöresel yemekler servis ediliyor. Ayrıca, Kemaliye’de etler çok lezzetli ve kebap yapan salonlar bulunmakta.

Son Söz

Kemaliye doğasıyla, kültürüyle, tarihiyle her mevsim ayrı güzellikte ziyaret edebilecek bir köy. Doğa, yeşil, huzur ve doğa yürüyüşçülerinin programlarında yer alabilir.

Yorumunuzu Buraya Yazabilirsiniz

Yorumunuzu Giiniz
Please enter your name here