Nepal Güney Asya’nın en fakir ülkeleri arasında. Coğrafi olarak dünyanın en fazla nüfusuna sahip iki ülkesi Çin ve Hindistan arasında sıkışmış, Himalaya Dağları ile sınırlanmış, küçük bir ülke. Bu küçük ülke çok renkli, mistik, farklı, hem Hinduizm hem Budizmin yaşam tarzını harmoni içinde sürdüren fakir ama sakin, mutlu, huzurlu ve turistlere saygılı halkı ile çok turist çekiyor.

Katmandu Nepal’in başkenti ve en kalabalık şehri, nüfusu 1.300.00 kişi. Katmandu vadisinde yer alan şehir turizm açısından da en çok turist çeken şehir. 15.yy da ülke üç ayrı krallığa ayrılınca Katmandu başkent olmuş ve 18.yy’da üç krallık birleştikten sonra yeni Nepal Krallığı’nın başkenti ilan edilmiş Katmandu.

Bu yazıda başkent Katmandu ve çevresindeki şehirlerde gezilecek yerleri yer alıyor. Ancak bu yazıyı okumadan önce Nepal’in genel tanıtımı, ulaşım, konaklama, yeme içme ve alışverişin  anlatıldığı Nepal Gezi Rehber   yazımı okumanızı öneririm. 

2019 yılı Ocak ayında yaptığımız 14 günlük Nepal gezimizin  8 gününü  başkent Katmandu’ya ayırdık. Programımıza Katmandu merkezin yanı sıra yakındaki şehirler Patan, Baktapur, Kirtapur ve Narangot’u da aldık. 

Katmandu Tribhuvan Havaalanı’na THY ile  uçtuk. Şehrin yeşil alanı olmayan sadece binalardan olan görüntüsü uçaktan çarpıcı bir görüntü sunuyordu. Ancak  bu görüntü sizi ürkütmesin ülkede görecek çok yer ve yapacak çok aktivite var.

Katmandu Gezilecek Yerler

Katmandu şehri plansız yapılaşmış, yolları bozuk ve tozlu, kalabalık, biraz  da kaotik. İlk şehre girişte dikkatinizi çeken görüntüler böyle. 

Ancak biz temiz, düzenli, gelişmiş bir Avrupa şehrine gelmediğimizi biliyoruz. Bu coğrafyada, farklı tarih, kültür, inanç mozaiğinde  karşılaşacaklarımızın heyecanı  içindeyiz. 

Thamel Meydanı

Şehrin en hareketli, turistik bölgesi Thamel Meydanı’nda otelimizi ayırttık. Katmanda’da kalacaklara tavsiye edeceğimiz bölge de burası. 

Katmandu gezimize Thamel Meydanı ile başlayalım. Adının meydan olmasına bakıp büyük bir meydan beklemeyin, gece gündüz hareketli, daracık, çok sayıda  sokaklardan oluşan geniş bir alan. Katmandu’da AVM ler yok. Özellikle turistler için renkli  dükkanlarla dolu, yerel, özgün şeyler bulabileceğiniz bölge.

Yöresel objelerin yanı sıra spor malzemeleri de bol. Ayrıca güzel kafeler, restoranlar da çekici. Biz bol zamanımız olduğu için gündüz de gecede bu bölgede çok dolaşıp bol alışveriş yaptık. Alışverişte ve taksilerde birinci kural kıran kırana pazarlık yapmak. Fakir ülke halkı için fiyatlar pahalı değil ancak turist olunca yüzünüze bakıp söylenen fiyattan sonra arkasından gelen soru siz ne ödemek istiyorsunuz oluyor.

İlk gün otelimize yerleştikten sonra öncelikle şehrin en önemli meydanı Durbar Meydanı’na gitmek istedik. Turistik Thamel Meydanı’ndan yürüyerek Durbar Meydanı’na ulaşmaya çalışırken yerel halkın alışveriş yaptığı daha doğal, canlı, rengarenk ve ilginç dükkanları ile Asan Bölgesi’ni keşfettik.

Dar, kalabalık sokakta aralarda küçük tapınaklar da yer alıyordu. Asan pazar alanında  bir yanda her türlü ürünün satıldığı dükkanlar, tezgahlar, diğer yanda tezgahların ortasında dileklerini, dualarını eden kişiler hepsi aynı sokakta ortada.

Çok hareketli sokaklardan yerel halkla beraber renkli tezgahlar arasında  ağır ağır yürüyerek Durbar Meydanı’na ulaştık.

Durbar Meydanı

Katmandu Vadisi Nepal’in ekonomik, kültürel, mimari, sanatsal açıdan en zengin bölgesi. 1200’lü yıllardan itibaren tahtta olan Malla krallığı  15.yy da torunlar arasında üçe ayrılmış.  Başkentleri Katmandu, Patan ve Baktabur olarak üç ayrı krallık ortaya çıkmış. Bu üç krallık her biri kendi şehirlerine Durbar Meydanı kurup meydanlara saraylarının yanı sıra dini, kültürel ve mimari açısından en güzel eserleri yapmak için birbirleri ile yarışa girmişler. Biz de önce Katmandu Durbar Meydanı’nı gezip sonra diğer iki şehirdeki iki Durbar  Meydanı ve çevresini gezdik. Önce Katmandu Durbar Meydanı’nı  dolaşalım.

Nepal’de neredeyse tüm  meydanlara giriş ücretli. 2015 yılında yaşanan şiddetli depremden oldukça hasar gören ülkede bu meydanlardan alınan yüksek ücret ile yıkılan zarar gören binaların restorasyonu yapılıyor. Durbar Meydanı’nda da  birçok bina kalaslarla desteklenmiş, bazılarının restorasyonu devam ediyor hatta iki önemli tapınağa henüz dokunulamamış enkaz halinde duruyor. Katmandu Durbar Meydanı’na giriş ücreti 1000 Nepal Rubisi, yaklaşık olarak 10 dolar. Aynı meydana ikinci kez tekrar gelmek istenirse meydandaki turizm ofisinde bilet tarih belirterek  damgalatılır ise ücret ödemeden ikinci kez gezilebiliyor biz de gezimizin son günlerinde tekrar aynı meydanı dolaşmaya gittik. Meydana girince hemen yaklaşan yerel rehberler rehberle gezme gereği konusunda ikna etmeye çalışıyor. Biz de kolay ikna olan turistler arasındayız. Rehberle 10 dolara anlaştık, dört kişi olduğumuz için bize uygun geldi. Katmandu konusunda ilk bilgilerimizi profesyonel birinden almak istedik. İyi de yapmışız, öncelikle yaşayan Tanrıça Kumari’yi pencereden görme şansımız oldu.  Onun dışında da genel bilgi edindik.

Gelelim Meydana, Kral önce sarayını bu meydana yaptırmış. 20. yy’a kadar bu saray kullanılmış. Depremden hasar gören Saray restorasyona girmiş, dışında kalas destekler yer alıyor ve içerisi gezilemiyor. Sadece sarayın altın kapısından girip ortadaki avluyu görebildik. 

Meydandaki diğer saray Yaşayan Tanrıça Kumari’nin Sarayı.

Hinduizm’de çok sayıda tanrı ve tanrıça, bu tanrıların da çok sayıda biçimleri ve isimleri var. Kumari seçilen küçük kız çocuğunun Tanrıça Taleju’nun vücut bulmuş hali olduğuna inanılıyor.  Katmandu’nun yanı sıra  Bakhtapur ve Patan şehirleri de kendi Kumarilerini seçiyorlar. Katmandu’da  dört yaşındaki ‘Yaşayan Tanrıça’  Kumari’yi pencereden görebilen şanslı kişilerin arasına girdik. Rehberimiz Kumari’nin yaşadığı sarayın penceresinin altına bizi götürdü ve Kumari’ye seslendi. Her zaman görünmeyen Kumari pencereye çıktı ve bize 30 saniye kadar baktı. Kumari’nin görenlere şans getireceğine inanılıyor.

Katmandu

Bu arada Kumara’nın fotoğrafını çekmek kesinlikle yasak. Aşağıdaki fotoğraf Kumari’nin bize göründüğü kutsal pencere. Kumari’nin resmini ise bir afişten çekip paylaşabiliyorum.

Kumari Budist şakra kabilesi arasından seçiliyor. Öncelikle çok özel olması gerekiyor. Fiziki özellikleri arasında kusursuz güzellik, parlak cilt, düz siyah saçlar, anlamlı ve siyah gözler, narin eller ayaklar, gür ses gibi özellikler aranıyor. Korkusuz ve sakinlik aranan kişilik özellikleri arasında. Ayrıca tanrıça adayı birçok sınavdan geçiriliyor. Korkusuzluk sınavında kesik başlı hayvanların arasında bir odada yalnız gecelemek bile var. Birçok aday arasından sınavları geçen tanrıça ailesinden ayrılıp saraya getiriliyor. Tanrıça Taleju’nun Kumari’nin vücudundan kan çıkana kadar bu vücutta kalacağı kabul ediliyor. Kız ilk adetini görünce saray’dan ayrılıp ailesinin yanına normal hayatına dönüyor (ne kadar normalleşebilirse) ve yerine yeni Kumari seçiliyor. Bize bu yıl şans getirecek olan Kumari Trişna Şakya 2017 yılında üç yaşında iken seçilmiş.  

Katmandu’nun  Unesco Dünya Mirasları Listesi’nde yer alan meydanında Hindu ve Budist Tapınakları yer alıyor.

Hint Tanrılarına adanmış  Ganesh, Shiva, Bhagwati, Saraswoti, Krishna tapınakları pagoda stilinde yapılmış, mimarisi ve ahşap oymaları ile göz alıcı.

Bu arada Meydandaki Erotik  Tapınak’tan söz etmeden geçmeyelim. Pagoda stili tapınağın dışındaki ahşap süslemeler erotik, cinsel mesajlar veren şekillerle süslenmiş. Bir dönem halkın dini duyguları artmış, gençlerin çoğu din adamı olmak istediğinden evlenip çocuk sahibi olmaktan kaçınmaya başlamışlar. Bu durumu gören kral erotik tapınaklar inşa edilmesi emrini vermiş. Halkın sosyal ve dini amaçla toplandıkları meydanlarda böyle bir tapınak ile gençlere toplumsal, sosyal mesaj vermek ne kadar anlamlı görünüyor. Erotik tapınaklar Bakhtabur ve Patan Meydanları’nda da yer alıyor.

Meydanda tanrılar için ayrı tapınaklar veya sunum yerleri bulunuyor. Maymun Tanrı Hannuman Tapınağı da çok renkli ve kalabalık.

Depremden sonra tamamen yıkılan iki tapınağın kalıntıları duruyor. Biri 1960 sonrası hippilerin keşfettiği, zamanlarını geçirdikleri adı da bu nedenle Hippi Tapınağı diye bilinen tapınak. 

Nepal’da tapınakların yanlarında halkın oturup zaman geçirmesi için ayrıca oturma yerleri bulunuyor.  Halk huzur içinde oturmuş zaman geçiriyorlar.

Yine meydan çevresinde tezgahlarda Nepal’e özgü Hinduzim ve Budizmin felsefesine göre yapılmış mandalalar alabilirsiniz. Biz bu bölümü de değerlendirdik. Çok özel yapılmış mandalalar büyüklüğüne, ayrılan zamana ve emeğe ve yapana göre değişik fiyatlarda. 

Pathupatnath Tapınağı

Katmandu’da mutlaka görülmesi gereken çok etkileyici bir kompleks. Unesco Dünya Mirasları Listesi’nde yer alan, tanrı Shiva’ya adanmış tapınak..

Tapınak giriş ücreti olarak 1000 NPR (10 $) ödedik, kapıda bir rehber hemen yol gösterdi biz bir süre sonra ayrılacak veya fiyat söyleyecek diye bekledik. Ancak tura devam etti biz de soramadık. Başka tapınaklarda meydanlarda önce rehber fiyat söyleyerek rehberlik alıp almak istemediğimizi soruyorlardı burada hiç sormadan rehberliğe başladı. Ancak önerim mutlaka girişte rehberlik ücretinin pazarlığı yapılmalı. Gezi sonunda biz 1000 NPR vermeyi önerdik rehber ısrarla 2000 NRP istedi. Gereksiz bir tatsızlık  yaşamış olduk ve 1000 NPR vererek ayrıldık.

Pathupatnath Tapınağı, Hindu inancı gereği ölü yakma törenlerinin yapıldığı tapınak. Nepal’in en büyük tapınak kompleksi Pathupatnath Hindu inancında kutsal kabul edilen  Ganj Nehri’nin kolu Bagmati Nehri’nin iki yakasına yerleşmiş. Tüm gün canlı, haftanın her günü her saat seramonilerin olduğu yer. Asıl Shiva Tapınağı’nın içine sadece Hinduların girmesine için veriliyor. Biz bu tanrı Shiva figürü ve onun kutsal hayvanı boğanın olduğu görkemli kapının dışında kaldık. Tapınağın içindeki haşmeti tahmin edemiyorum.

Tapınağın dışında her yerde dolaşmak mümkün. Ölü yakma törenleri de hemen nehrin karşısından izlenebiliyor. Tapınak kapısından giremeyip, daha yüksekten görebileceğimiz bir yerden içeriyi de görmeye çalıştık.

Ölü yakma platformları iki ayrı bölümde. İki bölüm birbirinden bir köprü ile ayrılıyor. Nehrin kenarındaki ilk bölümdeki 10 platform  daha alt kastlardan kişiler için ayrılmış.

Köprünün diğer tarafındaki bölümde sadece iki platform var, birisi kraliyet ailesi için diğeri en üst kast grupları için. Yani kast sistemi yakılma aşamasında da devam ediyor. Zengin bölüm daha canlı, hareketli ve nehrin karşısından basamaklı bölümden rahatlıkla tören izlenebiliyor.

Nehir kenarında önce ölen kişi ailesi ile  vedalaşıyor daha sonra yakılacak platforma alınıyor. Ölünün külleri nehre atılıyor ve bu küller kutsal Ganj Nehri’ne ulaşıyor. Bu şekilde kutsal nehre külleri de kavuşan kişi artık reenkarnasyon döngüsünden de kurtulmuş oluyor. Bu törenleri yakından izlemek farklı bir duygu. Ancak Hindu inancı gereği yapılan bu töreni farklı bir inanç gereği yapılması gereken tören olarak düşünüyoruz. Tam bir yıl önce Hindistan Varanasi’de Ganj Nehri kenarında ölü yakma törenlerini izleme şansım olmuştu. Orada bu kadar yakından değil sabah gün doğarken ve gün batımında tekne ile uzaktan izleyebilmiştik. Turistlerin çok yaklaşmasına ve fotoğraf çekilmesine sıcak bakılmadığı konusunda rehberimiz uyarmıştı. Burada halkın arasında daha yakından izleyebildik.

Hangi platformda yakıldığınıza göre cenaze maliyetleri değişmekte. Daha düşük gelir grubu için ayrıca nehrin biraz ilerisinde bir binada elektrikli hızlı yakma işleminin yapıldığını rehberimiz açıkladı.

Komplekste hem tanrı Shiva’ya adaklar, sunumlar için tapınağa ziyaret, cenaze törenleri için olduğu gibi yaşlı bakım evi, din adamlarının kaldığı  yerler, ayrıca cenazesi olanların cenazeden sonra 10 gün kadar kalabileceği odaların olduğu binalar yer almakta. 

Bu arada dünyadan elini eteğini çekmiş münzevi yaşadığı söylenen Sihler de çevrede. Renkli giysileri ile bu din adamları ile fotoğraf çektirmek isteyebilirsiniz. Ancak sıkı durun bu kişiler fotoğraf çektirmek için 10 dolar civarında para istiyorlar. Ne güzel hem dünya nimetlerinden elini çektiğini iddia et hem de ciddi miktarda nakit sağla turistlerden. Gerçek Sihler başka yerlerde olsa gerek, buradakiler turistik olanlar olsa gerek. Ben bilmeden fotoğraf çektirdikten sonra iki parmağı ile para işareti yapan Sih ile sonunda pazarlık bile yaptık. 

Pathupatnath Tapınağı Hindular için hac yeri, kutsal mekan,  turistler için de görülmesi gereken farklı bir dünya. Katmandu gezinizde ilk sıralarda yer alacak bir tapınak.

Boudhanath Stupa

Nepal nüfusunun %80’i Hindu, %10’u Budist, %10’u diğer dinlere mensup. Nepal’de Hindu ve Budistler barış ve hoşgörü içinde yaşamaktalar. Budizmin kurucusu Sidarta Gotama Nepal’de Lumbini şehrinde  doğmuş. Budist nüfus oranı az gibi görünmekle birlikte Nepal’de çok sayıda Budist Stupalar bulunmakta.  Katmandu’da dünyanın en önemli ve en büyük Budist Tapınağı Boudhanath  Stupa budistler için bir hac yeri. Geniş yuvarlak bir taban üzerine piramit şeklinde bir kule olan stupanın üzerinde her yönde Buda’nın gözleri bulunmakta.  Kulenin 13 katı insanın Nirvanaya ulaşmak için geçilmesi gereken aşamaları ifade ediyor.

Bu stupanın içine girilemiyor, içinde daha önceki budaların ve hatta Buda Sidarta’nın kemikleri olduğu söyleniyor.

Ziyaretçiler mantralarını söyleyerek stupa etrafında  saat yönünde dönüyorlar. Bir tarafta da namaza benzer şekilde ibadet eden kişiler görmek mümkün.

Boudhanath  Stupa 2105 yılındaki depremde çok büyük hasar görmüş ve tekrar yapılmış.

Etkileyici, bembeyaz, huzurlu stupanın bulunduğu kapalı meydan da yürüyüş için çok güzel. Çevrede  kafeler, dükkanlar bulunuyor.

İbadet etmeseniz de uzun zaman geçirmek istenebilecek bir meydan. Stupa giriş ücreti 400 NPR. Stupaya  Thamel Meydanı’ndan taksi ile ulaşım kolay. Biz tek yön için 400 NPR ödedik. Stupa’da rehberli gezmek gerekmiyor.

Swayambhunath Tapınağı

Swayambhuanth Tapınağı diğer adı ile çok maymun yaşadığı için Maymunlar Tapınağı da Boudhanath  Stupa gibi bir Budist tapınağı.

Katmandu Vadisine hakim tepeye kurulmuş tapınağa çıkmak için 360 basamak tırmanmak gerekiyor.

Tepeye ulaşınca stupanın güzelliği, çevredeki çok sayıda tapınak ve müzede yatan Buda görüntülerinin yanı sıra tüm şehrin panoramik manzarası tüm yorgunluğu unutturuyor.

Bu arada her yerde yolda tapınakların üzerinde yanı başınızda maymunlar. Bir süre sonra gözümüz maymunlara iyice alıştı sanki.

Tapınak giriş ücreti 200 Rupi (2 $). Tapınak şehir merkezi yani Thamel Meydanı’na da uzak değil. Taksi ücreti olarak tek yön 400 NRP ödedik.

Narayanhiti Saray Müzesi

Tarihi meydanlar ve tapınaklar ziyaretlerimizi tamamladıktan sonra sıra 20.yy mimarisi  kral sarayına geldi.

2009 yılından bu yana müze olarak halka açılan Narayanhiti Saray Müzesi her anlamı ile görülmesi gereken bir müze.

 

Nepal 1990 yılına kadar krallıkla yönetilmiş, 1990-2008 yılları arasında ise parlamenter monarşiye geçilmiş. Ülkede 2001 yılında yaşanan Nepal’in en büyük trajedisi sonrası ülkede rejim tartışmaları artmış ve 2008 yılında Federal Demokratik Nepal Cumhuriyeti kurulmuş.  Gelelim ülkede yaşanan trajediye. 2001 yılında Prens Dipendra anne ve babası dahil ailenin 11 üyesini öldürüp kendisini  de vurur. Hala tam anlamı ile açıklanamayan sır olan bu katliamın sonrası kral Birenda’nın kardeşi Gyanendra kral olarak başa geçer. Böyle bir katliam olmasa yeni kralın başa geçme şansı hiçbir zaman olamayacaktı. Birenda’nın aile üyelerinin tamamı ölürken, Gyanendra’nın ailesinden hiç kimseye bir şey olmamış.

Bu katliamdan ve yeni kraldan sonra ülkede rejim tartışmaları artmış. 2006 yılına kadar iç savaş sürer ve 2008 yılında krallık ortadan kaldırılıp parlamenter demokrasiye geçilir. 2009 yılında da kralların yaşadığı saray halka açılır.

Hem kralların yaşam tarzı hem de Nepal tarihi için önemli olan bu saray halkın da çok ilgisini çekmekte. Bizim ziyarete gittiğimizde kapıda yerel halkın uzun kuyruklar oluşturduğunu görmek ilginç idi. Halk krallarının yaşadığı sarayı heyecanla gezmek istiyor.

Saray 1970 yılında eski sarayın önüne Kral Birenda Bir Bikram Shah’ın evliliği onuruna inşa edilmiş. İşin acısı yine bu sarayda Kral Birenda’nın katledildiği bölüm ve kurşun izleri de ziyaretçiler tarafından gezilebiliyor. Sarayda 52 odanın 19’u ziyarete açık olan Saray zengin dekorasyonu, objeleri ile etkileyici. Özellikle taht odası çok çarpıcı idi. Sarayın içinde fotoğraf çekmek yasak, kapıda fotoğraf makinesi ve telefonları bırakmak gerekiyor. Sarayın odaları, mobilyaları, aksesuarları içinde en çok ilgimi çeken yerlerde serili bengal kaplanı postları oldu, halı veya doldurulmuş aksesuar olarak sergilenen bengal kaplanlarının fotoğrafını çekmek istemiştim. Neyse ki internet aramamda bir fotoğraf bulabildim ve paylaşıyorum. Nepal’de çok sayıda bengal kaplanları yaşarken soyu tükenme tehlikesi ortaya çıkmış. Neyseki 2010 yılından beri dünyada uygulanan kaplan koruma planı çerçevesinde bengal kaplanları sayısı iki katına çıkartılabilmiş. Saraydaki çok sayıda bengal kaplanı postu kullanılan aksesuarları görünce o dönemde bu hayvanların nüfusunun neden azaldığı ortaya çıkıyor sanki. Bu arada fil ayağı şeklinde sehpaları görünce dayanamayıp görevliye bu ayakların gerçek fillerin mi olduğunu sordum. Aldığım cevap gururla evet gerçek şeklinde idi. 

Katmandu

Saraya giriş ücreti 500 NPR, tabii tüm turistik yerlerdeki yazdığım fiyatlar turistlere uygulanan fiyatlar, yerel halk ve bazı ülkelerin vatandaşlarına uygulanan fiyatlar daha düşük.

Garden of Dreams

Bu arada Saray ile aynı caddede sadece 100 metre mesafede Garden of Dream’se de uğramanızı öneririm. 1920’li yıllarda Avrupa tarzı neoklasik tarzda yapılmış tarihi özel bir köşk. Bahçesi, dünyanın değişik yerlerinden getirilmiş bitkileri süslemeleri, havuzları ile güzel bir yeşil alan. Katmandu’da pek  park ve yeşil alan  göremediğimiz için burada dolaşmak zaman geçirmek, içinde yer alan  kafe de de bir şeyler içmek isteyebilirsiniz. Bahçeye giriş ücreti 200 NPR.

Buraya kadar Katmandu merkezde gezilecek  yerleri gördük. Bundan sonra Katmandu’ya yakın günübirlik gidilebilecek, yakında görülmesi gereken yerlere gelelim.

Öncelikle Patan ve Baktapur 15.yy da Nepal krallığı üçe ayrıldıktan sonra kurulan diğer iki krallığın başkentleri. O şehirlerin de Durbar Meydanları görülmeli diyerek yola çıktık. Katmandu’ya yakın, ulaşımı kolay ve dört kişi  olduğumuzdan taksi ile ulaşmak ekonomik idi. İlk turumuz Nagarkot’ta güneşin doğuşunu izleyip Baktapur’u gezmek oldu. Sabah 5’te başlayıp akşam 18.00 de biten tüm günlük yolculuk için taksiye 35 dolar ödedik. Katmandu da mesafeler çok uzak olmasa bile şehrin çok kalabalık ve yolların bozuk olması nedeni ile yol beklenenden daha uzun sürüyor.  Aslında zamanı olan ve yalnız gezginler için aynı yerlere yerel halkın kullandığı otobüsler ile çok ucuza gidilebiliyor.

Nagarkot

Nagarkot Katmandu’ya 32 km uzaklıkta Katmandu Vadisi’nin kenarında yer alan bir köy. Himalayalar’ın sekiz sıradağının  (Annapurna, Manaslu, Ganesh Himal, Langtang, Jugal, Rolwaling, Everest ve Numbur) en geniş açıdan görülebildiği nokta. Himalayalara, Everest’te tırmanamadığımıza göre bu noktadan Himalayalar’ı görelim istedik. Güneş doğuşu için de görülmesi gereken yer diye erkenden yola düştük. Hava aydınlanmadan ulaştık, özel manzara seyredilecek tepeye çıktık. Heyecanla güneş doğuşunu bekledik, şansımıza aslında şanssızlığımızdan hava sisliydi, güneş doğuşunu izledik ancak hava hafif sisli olduğu için Himalayalar’ı göremedik. Sonradan okuyunca öğrendim ki manzaranın açık görüleceği en iyi aylar Kasım Aralık ve Mart Nisan aylarıymış. Biz Ocak ayında olabilecek görüntülere razı olduk.

Bhaktapur

Unesco Dünya Mirasları Listesi’nde yer alan tarihi şehir Bhaktapur 12. ve 15.yy. arasında Nepal Krallığı’na başkentlik yapmış. Şehir 18. yy’a kadar surlarla çevrilmiş. Şehirde yaşayan Hindu ve Budistler bir uyum içinde yaşamakta ve şehir çok sayıda kültürel festivallere ev sahipliği yapmakta.

Şehir Nepal Newari kültürünü yansıtan bir açık hava müzesi. Şehrin ana meydanı Durbar Meydanı, ahşap, taş, metal işçiliği ve mimari yapısı ile görkemli. Meydanda altın kapılı 55 pencereli saray,

Kral Bhupatindra Malla’nın heykeli, büyük çan, Ulusal Sanat Galerisi, çok sayıda tapınak yer almakta. Tabi çan kulesinin arkasında depremde yıkılan tapınak ta görülüyor.

Bhaktapur, Katmandu ve Patan Durbar Meydanlarında üç tür tapınak mimarisine rastlanıyor. Pagoda; üst üste birden çok çatılı tapınak, Shikhar tarz: uzun ince köşeli piramit şeklinde tapınak ve Stupa;  geniş bir taban üzerinde kubbesi olan budist tapınaklar. 

Katmandu ve Patan Durbar Meydanlarında da yer alan ahşap oymalı erotik tapınaklardan burada da bulunmakta.  

Ayrıca krallık banyosu da keyifli görünüyor. 

Bhaktapur da iki ayrı ana meydan daha bulunuyor.  Taumadhi Meydanı ve Dattatraya Meydanı. 

Bhaktapur’da  dünyanın en eski mesleklerinden seramik işçiliği hala geleneksel yöntemlerle yapılmakta. Bu amaçlı bir meydan da bulunmakta. Bizim dolaştığımız anda yağmur yağdığından yeterince tezgah göremedik alanda.

Bhaktapur’da zamanımızın bir kısmını meydanların dışında sokaklarında dolaştık. Tarihi binalar, ilginç kapı süslemeleri arasında dolaşarak şehrin ruhunu daha iyi hissettik. Yine şehir gezisinin olmazsa olmazı hediyelik eşyaların satıldığı ara sokaklar dükkanları ve taş dokusu ile dolaşmaya değer.

Bhaktapur’da gezilecek alan geniş, bilet satış yerinde rehberler bekliyor, rehber almanızı kesinlikle öneriyorum. Tüm meydanları ve sokakları rehberle dolaştık üç saat kadar sürdü. Sonunda Durbar Meydanı’na geri dönüp rehberle vedalaşıp meydanın tam ortasında tüm meydanı göreceğimiz kafede oturmayı tercih ettik. Bu tarihi dokunun içinde daha yüksekten meydanı doyasıya seyrettik. 

Bhaktapur giriş ücreti 1500 NP (15 dolar) 10 dolar da rehbere ödedik. Şehir Katmanduya 12 km uzaklıkta. Bu şehir Katmandu’ya gelip mutlaka görülmesi gereken şehirlerden. 

Tam bir günü eski başkent Patan ve Kiktabur’a ayırdık. Yine Thamel Meydanı’ndan 20 dolara bir taksi ile anlaştık. Böylece tüm gün arabamız ve şoförümüz oldu.

Patan

Resmi adı Lalitpur güzel şehir anlamına gelen Patan Katmandu merkeze 5 km uzaklıkta ve Nepal’in üçüncü büyük şehri. İki şehir birleşmiş gibi Katmandu ile Patan’ı sadece Bagmati Nehri ayırmakta.  Hinduizm ve Budizmin iç içe geçtiği iki dinin etkisi ile yaratılan tapınaklar, heykeller, sanat eserleri ve mimarisi ile gerçekten güzel şehir. Şehirde 55 Hindu tapınağı, 136 Budist Manastırı yer almakta.

Patan Durbar Meydanı’nda 14-18. yy arasında Malla Krallığı zamanında inşa edilen tarihi saray, budist ve hindu tapınaklar, heykeller, bronz, taş, ahşap süslemelerin  yanı sıra kraliyet hamamı da yer almakta.

Tanrı Lord Krishna’ya ayrılan tapınağın yanına inşa edilen saray müze olarak halka açılmış. Müze hem Hinduizm hem Budizm eserlerini ve tanıtımını çok güzel sunmakta. Meydanda bu müzeyi gezmeyi ihmal etmemek gerek. Patan Meydan’a giriş ücret 1000 NPR ödediğimiz için müze girişine ayrıca ücret ödemedik.

Meydanı,  tapınakları, saray müzesini uzun uzun gezdikten sonra meydana tam olarak hakim üç katlı binanın terasında  meydan manzarasına karşı kahve içmek te ayrı bir keyif oldu.

Meydan dışında da çok sayıda tapınaklar yer alıyor. Biz bunlar içinde Golden Temple’ı da görmek istedik. Meydana yürüme mesafesinde tapınak girişi ücretli. Hem kapı girişi hem de içindeki altın tapınak etkileyiciydi.

Meydanın çevresindeki ara sokaklar da güzel hediyelik eşyalar satan dükkanların yanında geleneksel resim sanatı thanka satan dükkanlarda sanatçıların tanka yapmalarını da izlemek mümkün. 

Kirtipur

Kirtipur Katmandu’da zamanı olanların görmesini önereceğim bir şehir. Üç saatte rehberle Kirtipur’un  büyük bir bölüm yürüyerek gezebildik. Sadece tepede Budist Stupayı görmeye zamanımız yetmedi. 

Kirtupur tarihi, kültürel ve doğal güzelliği ile dikkati çeken ve Nepal’in en eski yerleşim yerlerinden biri. Küçük şehir konumlandığı  tepe ile Katmandu vadisini hakim.  Şehir giriş ücreti olarak 400 NRP ödedik. 

Şehir Katmandu’nun beş km güney batısında. Hemen girişte Bagh Bhairab’a adanan tapınak bulunuyor.

Tabi Hindu olmadığımız için tapınağın içine giremedik ancak kapının önünde doğum günü nedeni ile oğlu ile gelip eğitim hayatı  için tanrılara  sunumlarını izleyip sohbet ettik. Sevimli  çocuk ve babası bize özel poz verdi.

Bu komplekste iki yerden özel olarak söz etmem gerekmekte. Birincisi rehberimizin özel olarak anlattığı normal turist olarak gezsek anlayamayacağımız iki özel bölüm: birincisi dünyanın yaratıcısı tanrıçanın Godness of Earth’in dünyayı yaratma anı, diğeri ise müzik tanrısı için ayrılan bölüm. Bu bölümde özel olarak müzisyenler gelip dua edip müzik çalıyorlarmış.

Tapınak sonrası yine şehrin sokaklarını ve diğer tapınakları da dolaştık.

Katmandu’ya oldukça uzun zaman ayırdık. 8 gece konakladık. Hem şehir merkezini hem de çevredeki önemli diğer şehirleri doyasıya gezdik. Toplam Nepal için 14 gün ayırmıştık. Kalan 6 günümüzü ise Katmandu’ya uzak iki şehir Pokara ve Chitwan’da geçirdik.

Pokhara Gezi Rehberi- Yeşil ve Sakin Nepal

Chitwan Ulusal Park’ta Safari

Son Söz

Katmandu Nepal’in en büyük, kaotik ve tozlu, ancak tarih, kültür ve mimari eserleri açısından mutlaka görülmesi gereken şehri. Tam anlamı ile mistik bir şehir. Şehrin Durbar Meydanı da, tapınakları da müzeleri de ilginç, fakir, sakin, huzurlu ve turistlere saygılı insanları da özel. Dağcılar ve trekkingçiler için dünyanın en yüksek zirvelerine tırmanma hedefinin gerçekleştirilebileceği ülke.

3 COMMENTS

    • Çok teşekkürler, Nepal’i seveceksiniz, gezginlere gerekli bilgileri vermek için çabalıyorum.

Yorumunuzu Buraya Yazabilirsiniz

Yorumunuzu Giiniz
Please enter your name here