Kapadokya

Güzelyurt, Kapadokya’da Hasan Dağı eteklerinde, Aksaray’a bağlı küçük, güzel bir ilçe. Binlerce yıllık geçmişindeki adı ile Karballa, Rumcada güzel su anlamındaki adı Gelveri. Güzelyurt Aksaray’a 49 km, Ihlara Vadisi’ne 15 km uzaklıkta.

Güzelyurt, milyonlarca yıl önce yanardağ patlaması ile oluşan volkanik coğrafi yapısının yanı sıra, bu topraklarda yaşayan uygarlıkların zenginliklerinden, eserlerinden kalanlar ile çok şeyler sunuyor. Milattan önceki dönemde yaşayanlardan izler, ilk Ortodoks mezhebinin kurucularının yaşadığı, gizlendiği yeraltı şehirleri, ilk  kiliseleri yanında Osmanlı döneminde  yapılan gösterişli konakları ile çok renkli bir yer. 1900’lü yıllarda Aksaray’dan daha fazla nüfusa sahip ve önemli bir ticaret ve sanayi merkezi olan Güzelyurt’ta nüfusun % 80’i Rumlardan oluşmakta imiş.

Güzelyurt tarihi binlerce yıla uzanmakta, bu topraklarda farklı hükümranlıklar kurulmuş. Kapadokya tarihinde ilk köy yerleşiminin de 7.500 yıl önce bu topraklarda  başladığı belirtiliyor. Bu topraklarda Anadolu’ya ulaşan tüm uygarlıklar izlerini bırakmışlar. Hitit, Pers, Kapadokya Krallığı, Roma, Bizans, Selçuklu ve nihayetinde Osmanlı. Hititlerin çok tanrılı dinlerini yaşayan halk, Perslerin hakimiyeti döneminde ateşe tapmayı benimseyen İpsistaryo dinini kabul etmişler. MÖ 17 yy’da Roma topraklarına katılan bölgede, Romalılar döneminde St. Paul’un getirdiği Hristiyanlık inancı yaygınlaşırken Roma’nın baskısı ile saklanmak zorunda kalanlar Güzelyurt, Ihlara Vadisi civarında saklanmışlardır. İlk manastır yaşamı da Güzelyurt’da başlamış.  Güzelyurtlu Gregorius Teologos ve Kayserili Basilus bölgede Ortodoksluğun kurucuları olarak yer almışlar.

Bölgede Bizans ve Osmanlı döneminde üç yeraltı şehri, kayalara oyulmuş 50 kilise yapılmış. XII yy’da bölge Selçukluların eline geçmiş, ancak Selçuklular Hristiyan nüfusa imtiyazlar tanımışlar. 1470 yılında Osmanlı hakimiyetine giren Güzelyurt’ta halkın çoğunluğu Hristiyanlardan oluşmaktaymış. 1923 yılında imzalanan Lozan Anlaşması sonrası, mübadele nedeni ile  burada yaşayan Rumlar ayrılmak zorunda kalmışlar. Bu toprakların anısına Yunanistan’da Nea Kalvari ismiyle yeni bir köy kurmuşlar.

Kapadokya bölgesi için sınırlı süre ayrılıp, ağırlık Ürgüp, Göreme ve Avanos bölgesine kaydırılır ise bu bölge programa alınmayabiliyor. Ancak bu bölge olmadan yapılan Kapadokya gezisi eksik kalacaktır. Jeolojik olarak aynı volkanik yapıdaki bölge Kapadokya bölgesinin ilk yerleşim yeri ve Hristiyanlık önderlerinin de yaşadıkları yerler.

Biz Kapadokya gezimizde Güzelyurt civarını gezmek için tüm gün ayırdık. Güzelyurt’a bağlı Selime Manastırı, Ihlara Vadisi ve Belisırma köyünde hem yürüyüş hem de tarihi kalıntıları gezdikten sonra ilçe merkezine geldik. Bu yazıda Güzelyurt İlçe merkezi civarını anlatıyorum. Ihlara Vadisi ve Selime Manastırı ayrı yazı konuları. 

Gezelim Görelim

Belisırma’dan araba ile merkeze gelirken önce Yüksek Kilise’ye uğradık.

Yüksek kilise ilçe merkezine 3 km uzaklıkta, Hasan Dağı, Ihlara Vadisi ve Manastır Vadisi üçgeninde yüksek bir tepeye kurulmuş. Aynı zamanda bir seyir tepesi. Bir manastır ve kilise bulunan bu tepe Analipsis Tepesi olarak adlandırılmakta. Tepede Tunç Çağı’ndan başlayıp, Hitit, Roma ve sonraki dönem uygarlıklarına ait kalıntılar bulunan kalıntılar tarih boyunca yerleşim alanı olduğunu ortaya koyuyor.

Kilise ve manastır bir kayanın üzerine oturtulmuş. Manastır iki bölümden oluşan dikdörtgen yapı. Kilise tek nefli ve dikdörtgen planlı. Kilisede kaya oyma ve taş duvar yapısı birlikte kullanılmış. Kilisenin kapısında 1894 tarihi yazılı olsa da eski bir kilisenin üzerine kurulduğu belirtilmektedir. Birçok uygarlığın yaşadığı bu hakim tepede yüzyıllarca yıl dini merkezler kurulmuş olsa gerek.

Bizim gezdiğimiz Haziran/2021 pandemi dönemi nedeniyle olsa gerek kilisenin ve manastırın kapıları koca kilitler ile kapanmıştı.

Kilise’nin olduğu tepeden Güzelyurt merkez ve Manastır Vadisi’nin görüntüsü tam seyirlik idi.

Güzelyurt yeni mahalle, yüksek mahalle ve aşağı mahalle olarak ayrılmış, yüksek mahalleden giriş yapıyoruz. Burada bir ana cadde kenarına sıralanmış dükkanlar, küçük bir park ve kahve klasik günümüz ilçe görüntüsü. Biz bu caddenin üst bölümünde tarihi Kızlar Manastırı’nı görmek istedik.

Kızlar Manastırı

1856 yılında Kızlar Manastırı olarak yapılan gösterişli taş bina 1924 mübadele sonrası doğal olarak bu işlevini kaybetmiş. Sonraki yıllarda ilkokul ve Jandarma olarak kullanılan bina Yıldız Üniversitesi tarafından restore edilmiş ve otel olarak hizmete açılmış. Yakın dönem de ise Aksaray Üniversitesi’ne devredilmiş. Biz heyecanla otel olarak kullanılan bu binayı gezebileceğimizi düşünmüştük. Ancak yine kapısına kilit vurulmuştu. Umarız kısa dönemde bu tarihi manastır  hizmete açılır.

Yüksek mahallede  19. ve 20.yy’nın başlarında yapılan Gelveri evleri bölgenin yapısına göre önce kayalara oyulmuş, üzerine taş, süslü ve üç çatılı konakları yapılmış. Bu güzel konakların ayrıca gezilmesi gerek.

Ancak Manastır Vadisi’nde yer alan aşağı mahalle tarihi çok daha eskilere dayanmakta.

Manastır Vadisi

Yukarı mahalleden araba ile dar bir sokaktan Manastır Vadisi’ne indik. Manastır Vadisi açık hava müzesi şeklinde düzenlenmiş, müze kart ile giriş yapılabiliyor. Müze girişinde arabadan inip vadinin en önemli tarihi yapısına giriyoruz.

Kilise Cami – Aziz Gregorius Kilisesi

Manastır Vadisi’nin en erken Hristiyanlık eseri, Küçük Ayasofya olarak da adlandırılan Aziz Gregorius Kilisesidir.  Hristiyanlığın erken dönemlerinde Güzelyurt’ta doğan Gregorius Teologos Ortodoks  mezhebinin kurucusu olmuş. Bizans İmparatorluğu Hristiyanlığı kabul etmeden önceki dönemde bu dini benimseyen halka baskı yapmış.   Bölgede İsa’nın havarisi St Paul’un yolunda Hristiyanlığı kabul eden halk Manastır Vadisi, Ihlara Vadisi’nde saklanıp, İkonaklast akımı ile dinlerini yaymaya çalışmışlar. Bizans’ın Hristiyanlığı resmi din olarak benimsemesi sonrası ise, MS 385 yılında İmparator Teodoslus, Ortodoks öncüsü Aziz Gregorius adına bu kiliseyi yaptırmış. Kilise Osmanlı döneminde 1835 yılında önemli değişiklik geçirmiş. Üç nefli, kubbeli bazilika tipine geçmiş. Kilisenin kuzeyinde misafirhane, doğusunda papazların evi yer alıyor. Kilisenin yanında 35 basamak ile inilen bir ayazma bulunuyor.

Kilise, 1924 yılında  camiye çevrilmiş, 15 metre yüksekliğindeki çan kulesi de minareye dönüştürülmüş, içerideki freskolar ve bezemeler kapatılmış. Kilisenin içindeki malzemelerin çoğunluğunu da Rumlar giderken yanlarında götürmüşler.

Manastır Vadisi 5 km’lik uzunluğu ile Ihlara Vadisi kadar uzun olmasa da içinde kaya evler, kaya kiliseler ve yeraltı şehri ile oldukça zengin. Vadinin girişinde hemen Aziz Gregorius Kilisesi’nin yanında Gaziemir Yeraltı Şehri ve Kervansarayı bulunuyor. Bizans dönemi ve Selçuklu döneminde de kullanılmış bu kervansaray. Yeraltı şehrinde iki kilise ve şarap yapım yeri de bulunmaktadır.

Vadinin içinde araba ile 1 km kadar gidilebilmekte, sonrasında yürümek gerekiyor. Biz araba ile gidebildiğimiz kadar gittik yolda kayaların içinde birkaç kilise gezebildik. 

Güzelyurt Manastır Vadisi yürüyüşümüz sonrası yukarı mahalleye tekrar çıkıp, kayalara oyulmuş ve yöre taşları ile tamamlanmış  evlerin arasında, dar sokaklarında dolaştık. 

Tarihi eserlerinin yanı sıra coğrafi yapısı ile de bizi etkileyen Manastır Vadisi’nden ayrılmak istemedik. Manzaraya karşı güneşi batırmak istedik ve vadiye karşı konumlanmış ilk  otele girdik. Vadi manzaralı bir masada bir şeyler içmek istedik. Taş ve kayaya oyulmuş otelin yapısı tam anlamı ile doğa ile uyumlu idi.

Güzelyurt’ta Manastır Vadisi’ne hakim konakların bazıları otel yapılmış. Bu tarihi konaklarda, bu manzara ile konaklamak çok keyifli olurdu. Biz bu bölgede konaklamak için Aksaray’ı seçmiş idik. Ancak Kapadokya’da bu bölge gezisi için özellikle Güzelyurt’ta bir veya iki gece konaklamayı önerebilirim. Gezinin daha doğudaki bölümü Ürgüp, Göreme, Avanos tarafı için orada başka bir otele geçilebilir ancak bu bölge hem gezmek hem konaklamak için değerlendirilmelidir.

Son Söz

Güzelyurt Kapadokya programı yapacak gezginlerin öncelikle ziyaret edecekleri bir bölge. Anadolu’da ilk Hristiyanların yerleşip, gizlice ibadetlerini yapmak için kurdukları kiliseler, manastırlar, yeraltı şehirlerinin yanı sıra, 19. ve 20.yy başlarında yapılan Rum konakları ve volkanik yapısı, doğası, yeşili ve olağanüstü manzarası ile cazip yer Güzelyurt. Ihlara Vadisi’nde uzun yürüyüş yapmadan, vadi içindeki kiliseleri, yakın çevredeki Selimiye Manastırı ve Güzelyurt içinde konakları görmeden eksik kalır Kapadokya gezisi. 

Yorumunuzu Buraya Yazabilirsiniz

Yorumunuzu Giiniz
Please enter your name here