Bir ülke Küba, birkaç film. Küba geziniz öncesi bu filmleri mutlaka izlemelisiniz. Aslınca sadece Küba’ya gideceklere değil, gidip görenler ve henüz gitmemiş olup gitmeyi hayal edenlere de önerilerimiz. Sözünü edeceğim filmler 1964 ve 2017 yılları arasında çekilmiş.
İlk filmimiz, Soy Cuba (I am Cuba), orijinal adı Soy Cuba, İngilizce adı I am Cuba olan film,
1964 tarihli filmi Mikhail Kalatazov yönetmiş, Küba’nın varoluş hikayesini, devrim sürecini anlatan Küba Rus ortak yapımı bir başyapıt, siyah beyaz çekilmiş filmin her karesi hafızanıza kazınacak, neden Küba Küba olmuş, neden Fidel Castro çıkmış o topraklardan, daha iyi anlıyor insan filmi izleyince. Günahları ve sevapları ile neden sevmişler Fidel’i, kısaca izleyince unutulmayacak filmlerden hem sinematografik açıdan hem tarihsel açıdan dört dörtlük . |
|
Küba’nın çok fazla değişmediğini nereden biliyorum derseniz, yıllar yıllar sonra Soy Cuba filminin çekim öyküsü hakkında 2004 yılında Vicenta Ferraz tarafından çekilen O Mamute Siberiano belgeselinden. Aynı mekanlar kullanılmış çünkü.
Memories of Underdevelopment (Az Gelişmişliğin Anıları)
1968 yılında devrimden hemen sonra Tomas Gutierrez Alea tarafından yönetilen film Fidel Castro’nun ülkeden kovduklarının ve ülkeden kaçanların öyküsünü anlatıyor. 1961-1962 dönemi Küba’nın günlük yaşamını anlatan film hem kapitalizme hem Komünist Devrim’e bir eleştiridir. |
|
Sırada sıcacık bir film var, Fresa Y Chocolate (Çilek ve Çikolata)
1994 yılında Tomas Gutierrez Alea ve Juan Carlos Tabio tarafından yönetilen filmi izleyip, Küba sokaklarında dolaşırken muhakkak çilekli dondurma yiyoruz.
Devrim sonrası eğitim, tarım, ekonomi konularında başlatılan seferberlik sırasında zaman zaman yapılan hatalar nedeniyle canları yanan insanlar üzerine bir film. Dünya görüşleri ve cinsel yönelimleri farklı iki insanın dostluğu anlatılıyor. 1994 tarihli Berlin Film Festivali’nde Büyük Jüri Ödülü alan filmi Fidel Castro’da izlemiş ve beğenmiş, yaptıkları hataları da kabul etmiş, evet demiş “bu konularda hata yaptık ama her şeye yetişmek mümkün değildi“. Ne hata yapmışlar derseniz filmi izleyin seveceksiniz.
|
|
Sırada Buena Vista Social Club var,
1999 yılında Wim Wenders tarafından yönetilen film efsane grubun belgeseli, çok açıklama yapmaya gerek yok bence Küba severler zaten biliyor bu topluluğu ve hikayelerini. |
|
Yine sıcacık bir film var sırada, Lista de Espera,
2000 Juan Carlos Tabio tarafından çekilen film Küba’nın toplu ulaşım sistemini anlatıyor, ambargo nedeniyle petrol olmadığı için şehirler arası otobüsler her gün farklı şehirlere gitmek zorunda, yolcu çok, üstüne otobüs arıza yapınca ve parça bulunmayınca kalabalık artıyor. Türkçeye Otobüs Durağı olarak çevrilmiş filmin adı, aslında Bekleme Listesi demek, şehirler arası otobüse binebilmek için sıralama listesi yaparken, bekleyen insanların gecelerini de istasyonda geçirmeleri gerekince bir rüya görüyorlar. Ne görüyorlar derseniz filmi izleyin umudun, iyi niyetin, sevginin , hayal etmenin güzelliğini görmek iyi gelecek size de, bana geldi. |
|
Geldik, Fernando Perez tarafından 2003 yılında çekilen, sıra dışı belgesele, Habana Suite.
Bir saat yirmi beş dakika süresince Küba insanının hayallerine ve gerçekleştirdiklerine bakıyoruz, hiç konuşma olmayan belgeselde Küba sokaklarında dolaşırken olağanüstü insanlarla ve hayalleri ile tanışıyoruz. |
|
Söz ettiğim yıllar arasına ilave edilebilecek pek çok film var, hepsine burada yer vermemiz mümkün olamıyor ama biri var ki ondan söz etmeden bitirmek olmaz film önerilerini, Cuba and the Cameraman,
Jon Alpert tarafından 42 yıl süresince Küba’da yaşayan bir ailenin ve tabi Küba’nın geçirdiği değişimi çerçeveye alan belgesel.
Fidel Castro’nun ölümü ile başlayıp ilk çekim yapıldığı yıllara doğru gidip geliyor. Sıra dışı bir düşüncenin belgeseli izlenmeye değer görüntüler ve hikayeler anlatıyor.
|
|
Küba’yı görmüş olanlar filmleri izleyince Küba’nın çok fazla değişmediğini görecekler. Küba’ya gitmeyi düşünenler ise seyahat planlarında Küba’yı öne çekecekler.
İlgili