Antalya’nın her bir köşesi için sayfalar yazılabilir. Zaten gerek Kaleiçi’ni, gerek falez ve kıyı plajlarını, gerekse Perge esas alarak ele aldığımız müzesini anlata anlata bitirememiştim.
Antalya Falezler Boyunca Parklar ve Kaya Plajları
Perge Gezi Rehberi; Helenistik Dünyanın İncisi
Bütün Antalya içinde Kaleiçi ayrıcalıklı bir yere sahip çünkü burası Antalya’nın başlangıç noktası, adeta bir özeti. Peki Kaleiçi deyince akla gelenler nedir, buranın olmazsa olmazı nelerdir, bir bakalım…
1.Seyir Teraslarında manzaranın keyfini çıkarın.
Kaleiçi Antalya’nın ünlü falezlerinin denizle buluştuğu, at nalı şeklinde bir koy. Cumhuriyet Caddesi ile Atatürk Caddesi’nin kesiştiği noktayı merkez alan Kaleiçi’nin iki ucundan da manzaranın keyfi bir başka. Gerek Cumhuriyet Meydanı’ndaki seyir terası, gerekse Mermerli yanındaki Keçili Park, manzaranın tadını çıkarabileceğiniz noktalar. Aynı noktalardaki Mermerli çay bahçesi ile Tophane çay bahçesi, manzarayla birlikte oturup bir şeyler içeceğiniz, zaman geçirebileceğiniz yerler.
2.Sokaklarında dolaşın.
Kaleiçi’nin havasına kapılmak için mutlaka sokaklarında dolaşın. Kaleiçi’nin girişlerinden biri olan İskele Sokağı, Liman boyunca uzanan Kordon Sokağı ile Hadrian Kapısı’ndan başlayan Hesapçı Sokağı, Kaleiçi’nin can damarı. İskele Sokağı hem eski şehrin önemli bir girişi hem de turistlere mallarını beğendirmeye çalışan türlü mağazaların sıralandığı bir sokak. Liman boyunca uzanan Kordon sokağı, lokantaların, kafelerin, müzelerin bulunduğu ana cadde, tekne turuna çıkmaz isterseniz hepsi burada… Hesapçı Sokak ise Kaleiçi’nin ana eğlence merkezi; barlar, kulüpler, meyhaneler, kafeler, lokantalar gezinizi şenlendirmek için bekliyor.
3.Hadrian Kapısı-Hıdırlık Kulesi’ni görün.
Roma İmparatoru Hadrian’ın Antalya gezisi şerefine MS 130’larda yapılan zafer takı görünümündeki giriş, Antalya’nın simgelerinden biri. Buradan başlayan Hesapçı Sokak sizi Hıdırlık Kulesi’ne, oradan da Karaalioğlu Park’a götürecek.
4.Selçuklu mirasına göz atın.
İskele Sokak başındaki Yivli Minare, Yivli Cami, İmaret Medresesi, Mevlevihane, Zincirkıran Mehmet Bey ve Nigar Hanım türbeleri; hepsi birlikte duran bu yapılar Antalya’nın özellikle Selçuklu döneminden kalan eserlerden oluşuyor. Antalya resimlerinde bol bol göreceğiniz Yivli Minare ve diğerleri Kale İçi’nin mücevherleri. Hemen yakınlardaki Karatay Medresesi de bu yapılarla bütünlük oluşturan bir yer.
5.Müzelere gitsek mi?
Kaleiçi’nde Oyuncak Müzesi, Deniz Biyoloji Müzesi, Etnografya Müzesi ve Suna-İnan Kıraç Müzesi yer almakta. Suna-İnan Kıraç Müzesi pandemiden dolayı kapalıydı. Kaleiçi’ne ilk defa geldiyseniz müzelerle hiç zaman kaybetmeyin, gezinizin her anını buranın güzellikleriyle geçirin derim ama illa bir müze seçecekseniz bence Etnografya Müzesi olmalı. Sadece konuşlandığı iki geleneksel Antalya konağını görmek bile ilginç; içinde 18-19 yüzyıla ait eserler de başka müzelerde görebileceğiniz ama yine de nadide eserlerden.
6.Denizin çağrısına kulak verin.
Kaleiçi’nde uzun süreli zaman geçirmeyi planlıyorsanız mayonuzu da yanınızda götürün. Hıdırlık Kulesi’nin yakınında yer alan Mermerci Kaya Plajı size günün yorgunluğunu denizde unutturacak. Türkiye’de koca bir metropolün içinden deniz girebileceğiniz kaç yer var ki? Hele ki, bu deniz, tertemiz Akdeniz sularıysa…
7.Şehzade Korkut Cami- Sultan Alaaddin Cami-İskele Cami ilginizi çekebilir.
Kesik Minare olarak da bilinen Şehzade Korkut Cami, artık külahı takılmış eski kesik minarenin yanında ve hala tadilatta. İskele Cami ise Liman’da, Antalya’nın en küçük ve belki de en sevimli camisi, içi sadece su kaynağından oluşuyor. Sultan Alaaddin Cami ise Şehzade Korkut Cami’nin arkasında, kiliseden dönüştürülmüş bir yapı, eski günlerin anısına tavanındaki melek ve haç süslemeleri ile ilgiyi hak ediyor.
Kaleiçi büyüleyici bir yer. Yeşillerin mavilerle oynaştığı en kapalı havada bile ışıldayan bir liman. Şöyle oturup bir fincan çay eşliğinde hayallere dalmak bile her şeye değer. Benden önermesi; siz nasıl tadını çıkaracaksanız öyle gezin bu cenneti…