Colmar Fransa’nın kuzey doğusundaki Alsace bölgesinde, Almanya ve İsviçre sınırına yakın bir şehir. Alsace üzüm bağları, şarapları ile ünlü ve çok sayıda turist çeken bir bölge. Bölgenin en renkli şehri ise tahmin edeceğiniz üzere Colmar ve Colmar şarap rotasının  da başkenti sayılıyor.

Parke taşlı, trafiğe kapalı sokaklarındaki  rengarenk ve yarı ahşap şirin evlerinin yanından geçerken, meydanlarında  dolaşırken  ve kanalları arasında teknelerle süzülürken masal diyarında mıyım ya da bir film stüdyosunda mıyım acaba dedirtiyor Colmar. Yere sıkı sıkı basıp kendimize bir çimdik atınca, film stüdyosunda ya da masal diyarında değil, Orta Çağ’ın Rönesans döneminden kalma bir şehrin tarihi sokaklarında gezdiğimizi anlıyoruz.

Tarihi dokusu mükemmel derecede korunmuş ve sokakları, evleri rengarenk çiçeklerle bezeli olan Colmar; ziyaretçilerini Orta Çağ sokaklarındaki Fransız ve Alman lezzetlerini sunan restoranlarında, kafelerinde, Alsace şarapları eşliğinde ağırlayan bir şehir.

Colmar’ın Noel zamanı evleri ve meydanları ile çok daha renkli görünen bir şehir olduğu ve şaraplarının yanı sıra renk cümbüşü Christmas süsleri ile bu dönem ayrı bir ilgi gördüğü söyleniyor. Ancak üzüm hasat mevsimi olan sonbaharda, ılık bir havada Colmar ve tüm Alsace bölgesinde dolaşmanın keyfi de bir başka diye düşünüyorum. Yani neredeyse dört mevsim tadı bir başka diyebileceğimiz Colmar’a biz ise Temmuz ayında gittik ve sokaklarda ağır ağır dolaşıp meydanlarında oturup şarap eşliğinde yemeklerimizi keyifle yiyebildik. Sokaklarda Noel süsleri olmasa da evler, dükkanlar, kafeler her yer Noel süslerini aratmayacak güzellikte çiçeklerle bezenmiş ve rengarenkti. Bu yüzden ben Colmar’ı üşüme derdi olmayan ve günlerin uzun olduğu herhangi bir mevsimde gezmenizi öneririm.

Ulaşım

Colmar’a Türkiye’den direk uçuş ile Euro Airport Basel-Mulhouse-Freiburg veya Strazburg Havalalanı’ndan ulaşılabilir. Biz Strazburg’a uçtuk ve oradan Flixbus  otobüs ile bir saatte Colmar’a ulaştık. Ayrıca Strazburg Merkez Tren Garı’ndan da çok sık tren seferleri bulunmakta. Tüm Fransız şarap rotasını gezmek isteyenler için şüphesiz en rahat ulaşım araba kiralamak olabilir. Şarap rotası içinde Strazburg ve Colmar’ın yanı sıra Colmar’a yakın köyler de araba ile rahatça dolaşılabilir. Colmar Tren İstasyonu’nun yakınında köylere kalkan otobüsler de bulunmakla beraber tüm köyleri görmek bu otobüs saatlerine bağlı kalınca zor görünüyor.

Colmar içinde ise yürüyerek ya da turistik küçük tren ile şehrin tüm sokaklarını rahatlıkla dolaşabilirsiniz. Biz bol zamanımız olduğu için yürüyerek dolaşmayı tercih ettik. Ayrıca tekne ile kanal turu da yapabilirsiniz.

Kısa Tarihi

Colmar, 1226 yılında kutsal Roma İmparatoru Frederick II tarafından bağımsız imparatorluk şehri statüsü verilmesinden sonra tarih sahnesinde adı geçen bir şehir olmuş. Sonrasında şehir çok kez işgale uğramış ve el değiştirmiş. Ünlü 30 Yıl Savaşlarında 1632 yılında İsviçre topraklarına katılmış. Fransa ilk kez 1673 yılında Kral XIV. Louis döneminde ele geçirmiş bu toprakları. 1854 yılında koleradan halkın çoğunluğu hayatını kaybetmiş. 1871 yılında Fransa Prusya Savaşı sonunda diğer Alsace bölgesi ile birlikte Almanya’ya geçen şehir; I. Dünya Savaşı sonunda Versay Anlaşması ile tekrar Fransa’ya dahil olmuş. Ancak 1940 yılında Nazi Almanyası tarafından geri alınan Colmar son olarak 1945 yılındaki Colmar Savaşı sonunda Fransa sınırlarına yeniden katılır. Tarihi boyunca birçok kez sınır değişikliğine uğrasa da I. ve II. Dünya Savaşları sırasında hiç bombalanmayan ve  hasar görmeyen Colmar bu sayede tarihi dokusunu koruyabilmiş. Daha çok Almanya ile Fransa arasında gidip gelen şehirde mimari, sanat, kültür açısından Alman etkileri dikkat çekmektedir.

Gezelim Görelim

Colmar yüzünüzde meditasyon yapmış gibi sakin bir gülümsemeyle, hayran hayran dolaşacağınız küçük bir şehir. Ancak otel fiyatları Strazburg’a kıyasla daha yüksek olduğundan  biz konaklamayı Colmar yerine Strazburg’da yaptık. Üç gece kaldığımız Strazburg’dan sabah erken saatte otobüse bindik ve akşam saat 20.00’ye kadar Colmar sokaklarını adımladık. Bu arada bir veya iki köye gitmeyi deneyebilirdik ancak tüm günümüzü Colmar’da geçirmeyi tercih ettik. Colmar’a iki gün zaman ayıranlar günübirlik turlarla Alsace bölgesinin güzel şarap köylerini gezebilirler.

Colmar son yıllarda özellikle Noel pazarı turları ile adını ve güzelliğini duyduğumuz şehirler arasındaydı. Bu yaz Almanya Romantik Yolları rotamızda Orta Çağ kasabalarını gezmeyi planladık. Colmar ve Strazburg’un Almanya sınırına yakınlığı ve Fransız şarap rotasının da en önemli iki şehri olması nedeni ile gezimizin sonuna Strazburg ve Colmar’ı ekledik. Böylece 10-11 gün içinde iki ülke iki rota yapmış olduk.

Colmar, küçük bir şehir olması ve bahsettiğimiz konaklama maliyetlerinin yüksekliği nedeni ile Fransa, Almanya ve İsviçre gezinizde bir gün veya çevre köylerini de gezmek isterseniz iki gün ayrılabilecek bir yer.

Şimdi uzun bir Colmar gününde görebildiğimiz yerlerde dolaşmaya başlayabiliriz.

Colmar Tren Garı

Strazburg’dan bindiğimiz otobüs bizi Colmar Tren Garı’nın önünde bırakınca otobüsten iner inmez garın tarihi, renkli binası dikkatimizi çekti. Yapım tarihlerinde Alman İmparatorluğu toprakları arasında olan Colmar ve Polonya Tren Garları aynı mimari özelliklere sahip.

Gardan yavaş yavaş eski şehir yönüne doğru yürümeye başladık. Haritasız, sokaklarında, meydanlarında sakin sakin dolaşılacak bir şehir olsa da biz gezgin olarak dersimizi iyi çalışmıştık. Bu yüzden önce Colmar’ın en renkli bölgesi Küçük Venedik’e ulaşıp sonrasında sokaklarında kaybolduk.

Küçük Venedik

Küçük Venedik Colmar’ın en sembolik bölümü. Tarihi şehrin en güzel renkli evlerinin kenarına sıralandığı kanallar ve üstündeki köprüler, tekneler, sevimli kafeler sizin kadrajınızda yerini almayı bekliyor. Colmar’ın en güzel fotolarını bu bölgede çekebilirsiniz. Bir zamanlar balıkçılarla sebze meyve üreticilerinin yerleştiği, kanaldan ürünlerini taşıdıkları bölge bugün turistlerin en çok ilgi odağı durumunda. Köprüler üzerinde bol bol foto çekenler, kanaldaki teknelerde gezinti yapanlar, kafelerde bir şeyler yiyip içerek manzaranın keyfini çıkartan çok sayıda turistle gözünüzün değdiği her yer cıvıl cıvıl bu bölgede. Tarih ve doğanın ziyaretçilerine  güzel bir sunum yaptığı bölgedeki kapalı pazar da gezmeye değer. Şehrin ortasından geçen Lauch Nehri’nin kıyısında, 19.yy’da yapılan bu tarihi bina mutlaka dikkatiniz çekecektir.

Biz kanal gezisi yapmadık ancak kanal kenarında sevimli bir kafede aperol yanında yerel atıştırmalıklar ile bölgenin canlılığını keyifle izledik.

Şehir gezisi için seçtiğimiz başlangıç noktası sonrasında; sokaklarda kaybolup ortaya çıktığımız meydan kafelerinde oturmak, ardı ardına girip çıktığımız hediyelik eşya dükkanlarının renkliliği ve  bol bol fotoğraf çekmek günümüzü keyifle doldurdu. 

St. Martin Kilisesi

Küçük Venedik dönüşünde önce Katedral Meydanı’na ulaştık. Meydanda gösterişli  tarihi kilise karşıladı bizi. St. Martin Kilisesi Alsace bölgesinin gotik mimari açısından en önemli ve tarihi kiliseleri başında yer alıyor. 1235’de başlayıp yapımı 130 yıl gibi uzun bir zaman sürerek 1365 yılında tamamlanan bu kilise görülmeye değerdi.

Colmar Evleri ve Sokakları

Colmar’da gerçekten elinizde harita ile belli bir hedefe doğru yönelmek yerine sokaklarda ağır ağır yürümek istiyorsunuz. Biz de parke taşlı bu sokaklara  daldık ve karşılaştığımız her ev birbirinden renkli olsa da bazı evlerin tarihi özelliklerini de belirtmek istiyoruz. 

Maison Pfister

Sokaklarda dolaşırken mutlaka dikkatinizi çekecek bu konak Colmar’ın sembolik yapılarından biri. Rönesans mimarisinin ilk örneği olan bina 1537 yılında Colmar’da bir tüccar için yapılmış. Bina ismini 19.yy’da burada oturan Pfister ailesinden almış. Ahşap ve mozaik dokusu ile dikkat çeken evin dışında inanç ve adalet ile ilgili figürler bulunmakta.

House of Heads

On yedinci yüzyılda yapılan bu ilginç ev Alman Rönesans tarzını yansıtmakta. Binanın ortasında yer alan iki kattaki cumbada ve pencere dikmelerinde 106 kafa figürü yer aldığından Kafalar Evi olarak bilinmekte. Özel mülk olarak yapılan bina günümüzde otel ve restoran olarak kullanılıyor.

Koıfhus

Eski şehrin merkezinde yer alan, 15.yy’da yapılan gotik mimarili bina tarihi eser olarak kabul edilmekte. Eskiden gümrük binasıyken bugünse restoran ve sergi salonları ile ziyaretçilere hizmet veriyor.

Özgürlük Heykeli

ABD’deki Özgürlük Heykelinin replikası Colmar’da. Ne ilişkisi var derseniz Özgürlük Heykelini yapan sanatçı Bartholdi Colmarlıymış. Heykel eski şehir bölgesinde yer almıyor, Strazburg yolu üzerinde bir kavşakta yer aldığından ancak araba ile dolaşanlar görmeye gidebilir. Ayrıca sokaklarda bol bol özgürlük heykelini hatırlatan objeler bulunuyor.

Colmar Müzeleri

Colmar’da bir günden daha uzun kalanlar ve müze ziyaretlerini sevenler için değişik müzeler de var. Birçok şehirde ya şehrin tarihi eserlerinin sergilendiği ya da şehre özgü müzeleri gezmeyi severim. Ancak Colmar’da  zamanımız olmasına rağmen, şehrin çok renkli ve havanın çok güzel olması nedeni ile kapalı bir alana girmek yerine açık hava müzesi tadındaki Orta Çağ sokaklarında  dolaşmayı tercih ettiğimizden müzeleri ziyaret etmedik. Yine de bu müzelere kısaca değinelim.

Unterlinden Müzesi

Müze eski şehrin merkezinde ilk karşımıza çıkan dini yapılardan biriydi ve kilise olduğunu düşünerek içeriye girmek istedik. Ancak kapıda ücretli girişi olan bir müze olduğunu görünce sonra dönmek üzere ayrılsak da tekrar dönmeye zamanımız kalmadı.

Şehrin bu en önemli tarihi müzesi aslında 13.yy’da yapılan bir Dominik Manastırı. Müzede Orta Çağ’dan 20.yy’a kadar bir dönemin önemli sanat eserleri sergileniyor. Alsace bölgesinde en çok ziyaret edilen müzede ulusal ve uluslararası sanatçıların eserleri yer alıyor. Müzedeki en önemli eser Alman Rönesans döneminin ünlü ressamı Matthias Grünewald’ın Isenheim Altarı. Müzede Orta Çağ’dan kalan objeler yanında 20.yy sanatçılarından Picasso, Renoir gibi ünlü ressamların da eserleri sergilenmektedir.

Bartholdi Müzesi

Yukarıda bahsettiğimiz üzere, Bartholdi New York’taki Özgürlük Heykelini yapan sanatçı. Colmar doğumlu olan Bartholdi’nin doğduğu ev müzeye dönüştürülerek sanatçının çalışmaları bu evde sergilenmekte.

Colmar’da ayrıca tarih müzesi, oyuncak müzesi, çikolata müzesi ve şarap müzesi de bulunmaktadır.

Eski şehir ile Colmar Garı arasında güzel bir park yer alıyor. Biz dönüşte uğradık bu parka. Bir pazar günü Colmar sokakları, kafeler, restoranlar turistlerle dolu iken park yerel halkın hafta sonu piknik yaptığı, dinlendiği bir alan idi.

Yeme İçme

Fransa’nın şarap üretimi ile ünlü Alsace bölgesinin merkezi ve başkenti Colmar’da ilk akla gelen elbette yerel şarapları ve Colmar özellikle beyaz şarapları ile ünlü. Doğal olarak önce Colmar şarapları tadılmak istense de şehrin kurabiyeleri, çikolataları, tatlıları da özgün.

Colmar Fransız mutfağı ağırlıklı ve yeme içme açısından oldukça zengin bir mutfağa sahip olsa da uzun süre Almanya sınırları arasında kaldığından mutfak lezzetlerini Alman kültürü de etkilemiş görünüyor.

Alışveriş

Colmar’ın sokakları ve evleri gibi dükkanları da çok zengin ve renkli. Çok sayıdaki şarap ve şarap malzemeleri satan dükkanların yanı sıra tatlı ve kurabiye satılan yerler de çok davetkar görünüyor. Hediyelik eşya dükkanlarında yerel, özgün, renkli hediyelik eşyalar bulunuyor. Colmar’ın simgesi leylek olduğu için dükkanlarda leylek motifli çok şey bulabilirsiniz. Leyleklerin göç yolu üzerinde olan Alsace bölgesinde leyleklerin talih ve doğurganlık getirdiğine inanılıyor.  Biz de bu renkli hediyelik eşyalar dükkanlarından kendimizi uzak tutamadık ve uzun zaman geçirdiğimiz bu dükkanlardan ellerimiz kollarımız dolu çıktık.  Noel zamanı bu dükkanların çok daha çekici göründüğüne eminim. 

Son Söz

Fransa’nın Alcase bölgesi şarap başkenti, renkli, tarihi, ışıltılı, sevimli şehri olan Colmar daha kapsamlı ve konseptli bir gezi içerisinde rotaya alınarak keyifli zaman geçirilecek bir şehir. Sokaklarında dolaşıp yerel şarap ve lezzetlerini tatmaktan zevk alacağınız bir şehir. Colmar gezisi gezginlerin zihinlerinde uzun süre tatlı bir yer edinecektir.

Yorumunuzu Buraya Yazabilirsiniz

Yorumunuzu Giiniz
Please enter your name here