Coron Busuanga Adası’nın en büyük yerleşim yeri. Filipinler’in popüler adalarından biri. Coron’da neler yapılabilir; İncecik kumlarla kapılı plajlar, dünyanın en temiz göllerinden Kayangan Gölü, adanın çevresinde yer alan görkemli kaya formları, dalgıçlar için II.Dünya Savaşı’ndan kalan gemi batıkları ve çok özel denizaltı canlıları, dalgıç olmasanız dahi şnorkelle dalarak göreceğiniz inanılmaz denizaltı yaşamı, hepsi hepsi…

Filipinler gezimiz önce kuzeyde Banaue, Batad ve Sagada’ da kültür, doğa turu ile başlamıştı. Bu bölgeden çok keyif almıştık. Diğer yandan Filipinler deyince ilk akla adalar geliyor. Bizim adalar turumuz Coron ile başlayacaktı. Coron’a ulaşmak bize ayrı bir heyecan veriyordu.

Gezimize kısa video ile başlamak isterseniz.

Coron Adası’na Manila’dan Cebu Pasifik Havayolları ile uçtuk. Yaklaşık bir saatlik yolculuk sonrası Busaanga Havaalanı’na indik. Otelimiz taksi gönderdi, havaalanında şoför karşıladı ve otelimize rahat bir yolculuk ile ulaştık.

Manila’dan Coron’a daha ucuz bir ulaşım gemi ile olabiliyor. Gemi yolculuğu 14 saat sürüyormuş. Gemi ile yolculuk yapan bir turiste yolculuğu sordum. Lüks bir cruise gemisi beklentiniz olmazsa, iyi bir yolculuk, gece uyunabilecek kamara ve yemek yenebilecek restoran olması nedeni ile rahat bir yolculuk yaptıkların söylediler.

Coron Adası şehir merkezinde bir ana cadde üzerinde çok sayıda oteller pansiyonlar, restoranlar, kafeler yer alıyor. Ancak cadde kalabalık ve gürültülü, sürekli tricyles sesi. Biz otelimizi yorumları değerlendirerek bir adada ayırttık. Otel bir adada olduğundan tekne ile ulaşılıyor adaya. Gövdeleri ince olan teknelerin dengeyi sağlaması için iki yanda uzantıları ilginç bir görüntüydü bizim için. Daha sonra tüm ada teknelerinin aynı olduğunu görünce gözümüz alıştı.

Discovery Otel, yeşillikler içerisinde, sakin, güzel huzur veriyor. Otele ulaşır ulaşmaz hemen denize girmek istedik, kıyıda deniz anaları olduğu için önermediler. Bizim içinde sorun değildi, ertesi gün için tekne turumuz olacaktı. Şubat ayının başında denize girmek için bir gün daha bekleyebilirdik.

İlk günümüzü Coron’da mutlaka yapılması gerekenler arasında olan termal ile değerlendirdik. Maquinit Hot Spring’e gündüz sıcak olduğundan akşam saat 6 dan sonra tricyle kiralayarak ulaştık. Oldukça uzun bir yol şehrin dışında, bizim otelden 30 dakika kadar sürdü. Ancak mutlaka görülmeli. Yemyeşil, kat kat düzenlenmiş büyüklü küçüklü havuzlar kalabalıkta olsa keyifle havuzlara daldık. Tesisin çevre düzenlemesi güzel ancak ayrı bir soyunma odası beklemeyin, tuvalette üzerinizi değiştirebiliyorsunuz. Çıkınca da duş yapma imkanınız yok. Filipinler’e gidenler bu eksikliklerden rahatsız olmaz zaten. 

Gündüz kıyıda bir restoranı gözümüze kestirmiştik. Termal keyfi sonrası güzel bir akşam yemeği bizi bekliyordu. Restoran deniz üzerinde ve deniz ürünleri sunuyor. Saat 9 dan sonra restorana ulaştık ve yarım saat masa boşalması için bekledik. Masamız hazırlanıp yemeğe başladığımızda nerede ise saat 10 idi.

Restoran zaten dışarıdan, denizin içinde, şık görünüşü ile davetkar görünüyordu. Doğru restoran seçtiğimiz yemekler gelince açıkça ortaya çıktı. Yediklerimiz ve içtiğimiz özel içki beklediğimize değdi. Yemek olarak özel soslu çok lezzetli jumbo karidesler ve yengeç yedik. Her iki yemeğinde sunumu çok güzeldi. En çok tercih edilen içkilerini sorduk, Mangodiquel olduğunu öğrenince hemen siparişini verdik. Kesinlikle içmeniz önerilir.

Coron’da kasaba içinde denize girmek için plaj bulunmamakta. Mutlaka çevre turları almak gerekiyor. Bu turları birçok seyahat acentasından satın alabilirsiniz. Biz otelimizden tur almayı tercih ettik. Değişik tur alternatifleri bulunuyor.En önemli ve mutlaka görülmesi gereken adalar turu kişi başı 1500 peso (30 dolar).

Otelden katılan bir Kanadalı çift, bir Fransız genç gezgin kız ile altı kişilik teknemiz ile sabah 9 da denize açıldık. Değişik formlu, yeşil, büyük kayaların aralarına girdik.


Daha ilk durağımızda hayatımızda görmediğimiz güzellikleri gördük. Seven Islands bölgesinde küçük adaların yanına demirledik. Demirledik dediğime bakmayın buralarda denize çapa atılmıyor tabi ki. Deniz altında inanılmaz güzellikte coral, resif ve balıklar, rengarenk, her boyda, binlerce çeşitte deniz canlıları. Şnorkelle daldık, denizde kaldığımız 45 dakika boyunca gerçekten kendimizi kaybettik. Adaların çevresinde bir metre kadar derinlikte olan su altı dünyasında rengarenk balıklar bacaklarınızı arasında dolaşıyor, canlılarının dokunabileceğiniz mesafede olması bizi başka bir dünyaya götürdü. Gerçekte hayatımda yaşadığım en ilginç deneyimler arasında yerini aldı bu inanılmaz görüntüler.

İkinci durağımız Twin Lagun, iç içe iki lagun. Yanaştığımız ilk lagunun arkasında dar bir geçitten geçerek, kayaların arasında yeni bir laguna ulaşılıyor. Dört tarafı kayalarla çevrili minik bir gölde yüzme keyfini yaşadık.

Üçüncüsü incecik kumları ile cennet gibi bir plaj. Önce öğlen yemeği hazırlandı. Filipinler’in kuzeyinde yemek seçerken epeyce ürkek davranmış ve Filipinler yemeklerine alışamayacağımızı düşünmüştük. Diğer yandan da 15 gün geçireceğimiz bu ülkede bir an önce de yemeklerle tanışmak istiyorduk. Tekne gezileri ile bu şansı çok iyi yakaladık. İlk tekne turumuzda çok zengin bir sofra ile karşılandık. Hem balık hem tavuk yanında hem noodle, pilav, salata, deniz yosunlu bir salata, bol meyve. Daha sonraki tüm tekne turlarımızda böylesine zengin çeşitli sofralarda değişik lezzetle tattık.

Yemek sonrası deniz, güneş keyfi böyle bir plajda güzel görünüyor değil mi?

Son yerimiz Kayagan Gölü yine bir dünya harikası. Yüksek kayalıklar arasında küçük koya teknemiz yanaştı. Buradan 250 basamak ile çıkarak bu koyun tam sırtında göl görünüyor.. Yine doyulmaz manzara bu kez göl suyunda yüzme keyfi.

Akşam beşte Coron cennetinde geçirdiğimiz güzel günün anıları ile otelimize döndük. Coron’da yapılacak şeyler arasında güneş batışını seyretmek var. Bu görüntü için ayrı bir yere gitmemize gerek yoktu. Otelimizdeki odamızın balkonu inanılmaz deniz ve adalar manzarasına zaten sahipti, akşam saatinde güneş batışını kahvemizi içerken seyrettik

Bir gece önce dışarıda deniz ürünlerini tatmıştık, ikinci gecemiz için otelin menüsü ve yemek fiyatları da çok uygun olduğu için otelde yeşil ve mavinin uyumu içerisinde yemeği tercih ettik.

Son Söz

Coron’da çok güzel iki gün geçirdik. Ayrılırken aklımız kaldı, ancak bizi bekleyen yeni adalar vardı. Doğanın özel olarak şekillendirdiği kayalar, lagunlar, göllerde yüzdük, deniz altındaki rengarenk balıklarla yüzdük, doyasıya deniz ürünleri tattık, kış ortasında yaz mevsimi yaşadık. Coron Adası turistler için popüler, Filipinler’de çok ada arasında seçim yapmak gerekiyor, her şekilde görülecek ilk adalar arasında yer alacaktır Corona. Biz de gittik, gördük siz de yolunuz Filipinler’e düşerse Coron Adası’nı görün derim. 

2 COMMENTS

Yorumunuzu Buraya Yazabilirsiniz

Yorumunuzu Giiniz
Please enter your name here