Cumalıkızık, tarihi 1300 yıllarına dayanan, Osmanlı’nın Bursa’da ilk yerleşim yerlerinden. Uludağ’ın eteklerinde ve UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde bir köy.
Osmanlı döneminde, Uludağ eteklerinde ve vadiler arasında yer alan köylere kızık köy adı verilirmiş. Cumalıkızık günümüze kadar korunmuş beş kızık köyünden biri, köyler özelliklerine göre isim almışlar. Değirmenlikızık, Derekızık, Fidyekızık ve Hamamlıkızık diğer dört köyün isimleri. Bu köy, köylülerin cuma günü namaz için toplandıkları bir köy olduğu için adının Cumalıkızık olarak verildiği şeklinde değerlendirilmektedir.
Köye girişinde asırlık ağaçları ile gölgelenmiş, geniş bir meydan karşılıyor. Hediyelik eşya tezgahları meydanın iki yanına sıralanmış.
Meydana giriş yaptığımız yönün tam karşısında köyün tarihi evleri ve sokakları başlıyor.
Köyün evleri Osmanlı tarzı Türk evleri. Kerpiç, moloz taş ve ahşaptan yapılmış, cumbalı, pencereleri kafesli, çoğunlukla iki katlı, bazıları üç katlı, geniş bir kapıdan avluya giriliyor. Birinci katlarda ya çok az pencere var ya da hiç pencere yok.
Köyün tarihi dokusu ve mimarisi nedeni ile köyde tarihi filmler ve diziler çekilmiş. Osmanlı Devleti’nin kuruluşunu anlatan “Kuruluş” dizisi, Kurtuluş Savaşı’nı anlatan “Kurtuluş” ve bir dönem popüler olan “Kınalı Kar” dizisi bu köyde çekilmiş. Bu filmler ve diziler köyün tanıtımına çok katkı sağlamış. Köylüler de bu durumu köyün tanıtımı için yerinde kullanmışlar.
Cumalıkızık yerleşik 250 ev ile yaşayan bir köy. Bazı evler restore edilmiş, boyanmış, pansiyon, otel, restorana çevrilmiş, bazıları ise dokunulmamış durumda.
Bazı evler restore edilmiş, yemek ve içecek servisi yapılan yerler olmuşlar. Evler hafta sonu ziyaretçiler için süslenmiş, bezenmiş ve hazırlanmışlar.
Belediye bir evi restore etmiş ve örnek bir Osmanlı evi olarak kullanılan eşyalar ile birlikte ziyarete açmış. Düşük bir ücret karşılığı ev gezilebilmektedir.
Evin döşenmesine ilişkin olarak bir konu tartışılabilir. İki odaya pirinç yataklar koyulup yatak odası olarak düzenlenmiş. Uzmanlık alanım değil, ancak kalabalık yaşamın olduğu Türk evlerinde odaların çok amaçlı kullanılmakta olduğunu biliyorum. Hangi dönemde evin iki odası yatak odası olarak ayrıldı acaba? Acaba zengin konaklarında böyle mi idi.
Köye adım attığınız andan itibaren her yerde tezgahlarda yerel üretilen reçeller, yerel ürünler ve hediyelik eşyalar satılan tezgahlar görüyorsunuz. Ahududu reçeli özel. Köyde her yıl Ahududu Festivali düzenleniyor.
Cumalıkızık’ın köye yakışır mimarisi ile küçük ve tarihi camisi…
Köy hakkındaki kişisel görüşümü özetlemek istersem, tarihi Osmanlının kuruluşuna dayanan, Osmanlı sivil mimarisi mirası ve otantik görünümünü koruyan bir köyün varlığını duymak ve görmekten çok mutlu oldum. Tüm evler restore edilmemiş bile olsa tarihi bir köy görmek etkileyici. Cumalıkızık, tarihi dokusunun yanı sıra çok yeşil bir köy. Ulaşımı kolay; Bursa’dan dolmuşlar ile yarım saatte köye ulaşılabiliyor. Çevrede başka geziler sırasında programa alınabilecek 2-3 saat sokaklarında dolaşılıp, yerel lezzetlerin tadılabileceği güzel bir köy. Ancak sessiz, sakin ve sokaklarında kaybolacağınız bir yer diyemeyeceğim. Nedenini son değerlendirmemde açıklıyacağım.
Son Söz
Son yıllarda köy tanınmaya başlamış ve sokakta hafta sonu günübirlik gelen çok kişi görüyorsunuz. Bu durum köyün ekonomisine çok katkı sağlamış; kadınlar gözlemeler yapıyor, tezgahlarında ürünlerini ve hediyelik eşyalar satıyorlar.
Ancak köyde dolaşırken sanki yaşayan bir köyde değil, sanal bir film stüdyosunda dolaşıyor gibi hissettim. Çok fazla sayıda hediyelik eşya tezgahı, çok sayıda yemek içmek için yerlerin olması bu duyguyu uyandırdı. Hafta sonları sanırım bu görüntü hakim oluyor. Ayrıca sanki hafta sonu tüm köylüler evlerini yeme içme yerine çevirmiş, ya da tezgahını açmış. Bu durum doğal köy yaşamından uzaklaşmaya yol açmış gibi geldi. Belediyenin restoran sayısında ve tezgah sayısında bir denetim ve düzenleme yapmasının zamanı olduğunu düşünüyorum.