Bolşoy Tiyatrosu’nda bir gösteri izlemek Moskova gezimizde mutlaka yapılacaklar listemizdeydi.
İnternette yaptığım araştırmada cumartesi günü saat 12.00 de ve akşam 19.00 da tarihi sahnede Giselle Balesi’nin olduğunu okumuştum. O baleyi özellikle tarihi sahnede izleme heyecanını duyuyorduk. Biletler üç ay önce satışa çıkartılıyor ve o tarihte gişeden bilet alma sansımız bulunmuyordu. Ancak kapıda karaborsa bilet alabilirdik. Akşam bilet bulamama riskine karşı öncelikle öğlen gösterisini denemek istedik. Bu arada Giselle balesini keyifle oturarak izleyeceğini düşünen ve ısrar eden beni hoş bir sürpriz bekliyordu.
Bolşoy Tiyatrosu’nun önünde bilet satan kişileri bulduk. En ucuz biletin ne kadar olduğunu sorduk, üst balkonlardan izlemek bizim için yeterli idi. Pazarlığa kişi başı 2000 toplam 6000 Ruble diye başlayıp, sonunda üç bilet 4000 Rubleye anlaştık. Biletlerin parasını verip hepsini aldım. Satıcı biletlerin iki tanesinin yan yana birinin ayrı bir yerde olduğunu belirtti. Sinemayı, tiyatroyu yalnız izlemekten hoşlanmama rağmen, Bolşoy’dayız yerin ne önemi var diye düşünerek yan yana olan iki bileti Nevin ve Zehra’ya verdim.
Benim biletim dördüncü balkonda Zehra ve Nevin’in bileti ise üçüncü balkonda idi. Dördüncü kata tek başıma çıktım, salonun giriş kapısında çok şık ve kibar 70 yaşlarında bir görevli, benim önümden yer göstermek için salona girdi. Üzerinde 8 yazan ayakta durulacak bir yere götürdü. Gözlerime inanamadım. Bu yer sahneyi yandan gören, ayakta izlenebilecek bir yer idi. Gösteriyi ayakta izlemek için böyle bir yer olduğunu daha önce görmemiştim. Üstelik sabah Arbat Caddesi’ne 6 km’lik yürüyüş sonrası Giselle balesini ayakta izleyeceğimi hiç düşünmemiştim. Bizim katta bir sürü izleyici ayakta izliyordu. Yan üstten sahneyi görüyordum.
Müzik başlayıp, sanatçılar sahneye çıktığı andan itibaren, ayakta izlediğimi unuttum ve gösteri beni farklı bir ortama çekti. İlk sahne bitince dışarıya çıktım koridorda güzel kahve kokusu geliyordu, kokuyu izleyerek kafeye gittim. Kafede çay, kahve, şarap, kurabiye her şey vardı. Hızla meyve salatası alıp bir koltuğa oturdum. On beş dakika dinlendim. İkinci sahne de harika idi. Salon müthiş etkileyici, orkestra ve sanatçıların performansı olağanüstü idi.
Çıkışta arkadaşlarıma yerlerinin nasıl olduğunu sorunca “çok güzeldi sahnenin tam karşısında oturarak izledik” dediler. Ben durumumu anlatınca çok güldüler. Keyifle tiyatronun kapısından çıktık. Şimdi dikkat Moskova’da özel bir unvan kazandım sanırım, “Bolşoy Tiyatrosu’nda gösteri sonrası bilet parasını geri alan izleyici”. Tiyatrodan çıkarken Zehra “bak bilet satanlar kapıda, onlara durumunu anlat” dedi. Ben de bilet satanların yanına yaklaştım, asıl bilet satan 40 yaşlarında kibar bir Rus idi, yanında İngilizcesi daha iyi olan birisi konuşuyordu. Bana ayakta bilet sattınız, hayatımda belki bir daha Bolşoy’da bale izleme şansım olmayacak, turistim sabah 6 km yürüdüm, öğleden sonra Tarih Müzesi’nde ayakta olacağım ve Moskova’da son günüm diye anlattım. İngilizce konuşan en “ucuz bilet tabi ki öyle olacak” dedi. Ben de üç bilet aldık, biri ayakta idi sadece bir biletin ayakta olduğunu söylemeli idiniz dedim. Asıl bileti satanın suçlandığını ve kafa salladığını gördüm. Beni haklı bulduğunu hissettim. İngilizce konuşan “peki ne istiyorsun dedi”, aslında uyanık ve hazırcevap değilimdir ancak o anda bir şey isteyebileceğimi anladım. Bilet paramı geri verin dedim. O da “hepsini mi” dedi, düşününce böyle bir baleyi ayakta da olsa izlediğimi düşünerek, sadece 1000 ruble dedim. Konuşmalarımızı sessizce dinleyen satıcı hemen 1000 rubleyi uzattı. Biz üçümüz şaşkınlıkla bakakaldık. Hemen arkadaşlarıma haydi kızlar size öğlen yemeği ısmarlayayım dedim.
Bilet paramın bir kısmın geri alınca Bolşoy’da Giselle balesini izlemek Türk lirası ile 15 TL ye mal oldu ve ilginç bir deneyim oldu. Aslını sorarsanız bilet parasını tam ödeyip oturarak izlemeyi tercih ederdim.
[…] Moskova’ya Özel Anım: Bolşoy Tiyatrosu’nda Gösteri Sonrası Bilet Paramı Nasıl Geri Aldım… […]