Avrupa

Bu yazımda Sicilya'nın batı kıyısını gezeceğiz. Batı yakasında Palermo Sicilya'nın en büyük ve en önemli şehri, başkenti, özel ilgiyi hak ediyor. 

Moskova görkemli, mağrur bir şehir. Her köşesinde haşmetli, gotik, klasik bir çok kilise, katedral, saray, heykel, köprü görünmektedir. Geniş ve temiz sokakları, müzeleri, dünyanın en güzel sanat galerisi şeklinde yapılmış metro istasyonları şehrin unutulmazları arasında.

Münih, şehirleşmenin insanı betonlaşmaya mahkum etmek demek olmadığını, sanatla yoğrulmuş bir tarihi de içine alan, yeşillikler içinde bir metropol olabileceğini gösteren örnek yerlerden biriymiş.

Kharkiv gece hayatı ötesinde tarihi ve turistik anlamda değer taşıyan yapılar, anıtlar, eserler ve yeşil alanları ile cazibeli bir şehir.

Sevilla, Akdeniz havasıyla Flamenko ruhunun harmanlandığı bir yer; şehrin hücrelerine sinen coşku, canlılık, renklilik size de yansıyor.

Colmar, Fransa'nın kuzey doğusunda, Alsace bölgesinde Almanya ve İsviçre sınırına yakın bir şehir. Alsace bölgesi Fransa'nın üzüm bağları, şarapları ile ünlü ve çok sayıda turist çeken bölgesi. Bölgenin de en renkli şehri Colmar,  şarap rotasının da başkenti sayılıyor.

İsviçre (ve Zürih) Dünyanın refah seviyesi en yüksek, en güvenli, en demokratik, zengin doğal güzelliklere sahip ve en yaşanılası ülkesi:..

Sicilya, Akdeniz’in en büyük adası, sıcak hava, sıcak renkler, pizzalar ve mafya...

St Petersburg, geniş bulvarları, köprüleri, dingin suları ve çarlık mimarisinin örnekleri, okuduğum yazarların oldukça ayrıntılı tasvirleri ve büyüleyici St Petersburg imgeleri ile gayet tanıdık bir şekilde karşıladı beni.